Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 620-640 / Aktif Sayfa : 32
"Yağlı Havilland ile boynunu, ensesini, kulak arkalarını kremleyip kokulandırmış, bol bol limon kolonyası dökünmüş, saçlarını taramış, Müesser'in kızı Şengül'e diktirttiği kendinden korseli pembe eteğinin içine zor bela girmiş, çorap lastiğini bulduktan sonra yardımına gelen bir kız evladı bile olmadığı için beceriksizce kendi etini budunu çimcire çimcire sütyenini takınmış, ondan sonra fanilasını, beyaz, kıvrık yakalı bluz gömleğini de giymiş, onun da üstüne pembe ceketini giyip gerdanına sahte inci pembe
186 TL.
Tükendi
Geçmişin çocukluk, geleceğin ise sadece bir bilinmezlik olduğu o boşlukta, ne çocuk ne de yetişkin olunan o on dört yaşın başıboşluğunda tek başıma ve her defasında daha büyük daireler çizerek evden okula, okuldan eve gidip geliyordum. Dinî inançlarım o yaş için fazla kuvvetli değildi ama yalnızlığımda tanrısal bir sebep olduğunu düşünmekten de kendimi alamıyordum. Çünkü tek çocuktum, çünkü solaktım, çünkü boyum yaşıtlarımın hepsinden uzundu ve hatta son günlerde sol ayağımın sağ ayağımdan daha hızlı büyüdü
213 TL.
Tükendi
Ayla Göksel ve Zülfü Livaneli'nin, çok farklı anlamlarda kullandığımız iyiliğin yeniden ele alınması, konuşulması, hayatın her alanında kalıcı olması fikrinden yola çıkarak derledikleri İyiliği Düşünmek, iktisattan psikolojiye, dinden sivil toplum kuruluşlarına, gazetecilikten bilime, felsefeden doğaya uzanan geniş bir aralıkta iyiliğin izini sürüyor, iyiliğe farklı açılardan bakıyor. Kitaba katkı sunan Ioanna Kuçuradi, Tanıl Bora, Bekir Ağırdır, Yankı Yazgan, Ahmet İnsel, Hidayet Şefkatli Tuksal, Ömer Madr
198 TL.
Tükendi
Peacock, Ortadoğu ve Orta Asya'da, 11. ve 12. yüzyıllarda hüküm süren Büyük Selçuklu İmparatorluğu'nun demografik yapısını, veraset sistemini, Selçukluların yalnızca İslâm'la değil, diğer dinlerle de olan ilişkisini ve tebaasındaki gayrimüslimlere yaklaşımını, izlediği toplumsal ve politik yolu ve benimsediği bozkır geleneğini ortaya koyuyor. Kendileri de göçebe olan Selçukluların, bir devlet olarak göçebelere yönelik politikasını, onlarla karşılıklı ilişkilerini, imparatorluğun komşu devletleri nasıl etkil
315 TL.
Tükendi
Günümüz dünyasında gerçekten yetişkin olmak ne anlama gelir? İyi bir iş bulduğumuzda, doğru insanla evlenip çocuklarımız olduğunda ve nihayet bir ev satın aldığımızda, her şeyi halletmiş olduğumuzu, hayatımızı oturttuğumuzu varsayarız. Ne var ki, yetişkinlik hayatı önümüze beklenmedik gündemler çıkartır ve geleneksel roller arasında arzu ettiğimiz dengeyi nadiren kurabiliriz. Genellikle kırklı yaşlara geldiğimizde, o güne kadar yaptığımız seçimleri sorgulamaya başlar, sınırlarımızın farkına varır ve çoğu za
227 TL.
Tükendi
Hayatı anlayamamak kadınları anlayamadığını söyleyen adamın sözü kadar perişan bir ifade gelir bana. Be nabekâr, kadını anlayıp da ne yapacaksın, yapacağın değişecek mi? Peki hayatı ne yapacaktım? Onu anlayayım diye psikanaliz mi öğrenecektim, Jungları, Laingleri okuyup şizofreni yolculuklarına mı çıkacaktım, şeyhleri ayrı, doktorları ayrı mı etekleyecektim, kendimle ilgili hem de bu dünyama ait bir söz söyleyecekler diye kulak mı kabartacaktım? Söz doğru olsa zaten kaçardım, yalan olsa bayılır tekrarını du
160 TL.
Tükendi
Saul Bellow, en eğlenceli romanı olan Yağmur Kral'da hayalle gerçeği, felsefi tartışmalarla mizahı harmanlıyor. Orta yaş bunalımı yaşayan Amerikalı milyoner Eugene Henderson, her şeye sahip olduğu halde mutsuzdur. Hayatında hissettiği eksikleri gidermek amacıyla Afrika yolculuğuna çıkar. Kıtaya varınca Romilayu adlı bir yerliyi rehber olarak tutan Henderson onunla birlikte keşfe başlar. Önce susuz kalan bir kabilenin sorununu çözmeye çalışır. Sonra başka bir kabileye rast gelir ve bu kabilenin kralıyla dos
252 TL.
Nobel Edebiyat Ödüllü Saul Bellow'un yazarlık hayatında bir zirve, bir dönüm noktası olan Augie March'ın Maceraları unutulmaz bir zihinsel ve ruhsal enerji romanı. Genç ve yakışıklı kahraman Augie March; Chicago'dan Meksika'ya, Amerika'dan Avrupa'ya sürekli seyahat ederek farklı toplumsal dünyalar arasında mekik dokur. Toplumun en dibindeki yoksullar ve suçlularla vakit geçirmeyi sevdiği gibi zengin züppeler, bohemler ve siyasetçilerin hayatına da meraklıdır. Augie'nin ulusal, fiziksel ve sınıfsal bariyerl
430 TL.
Benim makyajı bu kadar sevmemin sebeplerimden bir tanesi kalıcı değişiklik yapmadan yüzümü manipüle edebiliyor olmak çünkü bu hayatta bir tane bedene ve bir tane yüze sahibiz. Hani bir hafta başkasının vücudunu deneyeyim böyle bir şey yok. Elimizde olan bu, ömrümüzün sonuna kadar da bununlayız. Ama böyle şeyler sayesinde işte peruklar, lensler, makyaj hileleri yani hiç kalıcı bir şeye bağlanmadan, hiç kalıcı mecburiyetin olmadan o gün başka bir şekilde gezebiliyorsun, o gün başka biriymiş gibi olabiliyorsun
121 TL.
Tükendi
Karşılaştığımız bu 'politik' İslâm belki 'iktidara' bile gelebilir. Ama gerçek anlamda toplumsal yaşantıyı dönüştürme yetisine sahip değildir. Bunun temel nedeni ise, İslâmi projelerin İslâm'dan ve tek tanrıcı dinlerden bile önce toplumsal yaşama içkin olarak bulunan bir 'heteroloji' bilgisine sahip olmamaları, hattâ ifade edildikleri yerde onlara katlanamamalarıdır. 'Bizim iktidarımızda her görüş kendini ifade edebilecek' düzleminde verilen bir söz, İslâm'ın 'otok ton', dolaysız bir vaadi olmaktan çok, siy
205 TL.
Tükendi
Latin Amerika hakkında rehber niteliği taşıyan bu derleme, yarı kıtanın büyülü ve gayet de gerçek halini birçok cephesiyle ele alıyor: Sömürgecilik mirasının ardından sürekli ABD müdahalesi altında verilen bağımsızlık ve kalkınma uğraşı... Otoriter-askerî yönetim tecrübelerinden, uzun dönem bir Latin Amerika olayı gibi görülen popülizm ile anayasa ve rejim mücadeleleri... Sosyalizm deneyimleri... Yoksullar, kadınlar, toplumsal hareketler, dinsel akımlar... Ve bütün dünyayı etkileyen zenginliğiyle müzik, ede
320 TL.
Reis Beyefendi, Rejim hâlâ teminatsızdır; teminatsız olduğu için de diktatörlüğe meyyaldir. Murakabe yoktur, meşveret yoktur. Partimizin programı bir yanda, tatbikat başka yandadır. Milli davalara prensipler değil, bir tek adam ve onun meydana getirdiği zümre hâkimdir. Böyle olduğu için de iktidarı tutmak gaye olmuş ve her türlü fesadı, entrikayı gayenin hizmetinde kullanmak siyasi ve milli hayatımızın yek vasıtası haline gelmiştir. Hürriyet bayrağı ile iktidara gelen parti içinde hürriyet yoktur. Bu hal ka
175 TL.
Tükendi
Nöbetleşe dışlama, kentlerde yerlilerin göçmenlere, her göçmen grubun da kendisinden sonra gelen göçmen gruplara karşı geliştirdiği dışlayıcı tepkiler silsilesini anlatıyor. Her yeni göçmen grubu, kentte görünür hale geldikçe, kentin ekonomisini ve günlük hayatını bozduğuna dair kızgınlıklarla, aşağılamalarla karşılaşır. Yakın zamana kadar aynen bu şekilde suçlanmış olan eski göçmenler de, bu tepkileri yüksek sesle dile getirenler arasında yer alır, bu sırada statülerinin biraz olsun iyileştiğini hissederl
181 TL.
Tükendi
Milyarlarca kişi özgürlüklerin ihlal edildiği; insan haklarının çiğnendiği; tutuklama, işkence, yargısız infaz, yolsuzluk, iktisad iverimsizlik, fakirlik, cehalet, bulaşıcı hastalık ve toplumsal adaletsizliğin kol gezdiği otoriter rejimlerde yaşıyor. Diktatörlük insanlığa tehdit oluşturan ve kesinlikle mücadele edilmesi gereken bir hastalıktır. Bir hastalığın tedavisinde ilk adım nedenlerin, ortaya çıkış koşulla rının, semptomların ve hem halklarda hem de diktatörün kendisinde meydana gelen komplikasyonları
138 TL.
Bugün, iki onbaşı ve 23 er esir aldık. Mahkûmlardan birine sordum: 'Neden Avustralya'dan buraya geldin?' Cevap verdi: Spor! Osmanlı subayı Cemil Conk'un hatıratından alınan bu cümleler, Avustralya'nın ulusal kimliği nin inşasında spor ve savaşın nasıl iç içe geçtiği ni ortaya koyan bir diyalog. Selim Rumi Civralı, kitabında genel olarak sporla savaşın nasıl iç içe geçtiğini inceliyor. Asıl önemlisi, ulusal kimlik inşalarında, tarihîden gündeliğe millî efsanelerde, sporun ne kadar canlı, güçlü bir sembolizm
146 TL.
Mehmet Özgül çevirisi,D.S. Mirsky'nin önsözü,Charles E. May'in sonsözü,Yazar ve dönem kronolojisi,Kitaba dair görsellerle.Kırlarda Bir Gün, Çehov'un yazarlığında büyük bir atılım yaşadığı 1886 yılına ait öykülerini derliyor.Asıl mesleği olarak gördüğü doktorluğa devam etse de Çehov, 1886 yılında yeteneği edebiyat çevrelerince fark edilmiş bir yazardı.Bu yılda ilk eserlerindeki komik eskizlerden uzaklaşmaya, Peterburgskaya gazeta ve Novoye Vremya gibi prestijli haftalık yayınlara daha uzun öyküler göndermeye
210 TL.
Tükendi
Ben 40-50 yaşlarında işçiler hatırlıyorum; ilişki kurduğumuz, propaganda yapmak için gittiğimiz zaman, o güne kadar hep gördüğü ve anlamadığı bir şeyi bu hareket içerisinde keşfettiği zaman nasıl bir neşeye, nasıl bir sevince büründüğünü gördüm... Bu atmosferi kuranın yalnızca öğrenci hareketinin etkileri, onun duyguları olabildiğini düşünmem olanaksız. Bütün Türkiye bir cümbüş yaşıyor gibiydi. Ertuğrul Kürkçü Türkiye'de radikal sol hareketin 1960'ların ortalarından 1980'e uzanan hızlı ve büyük gelişme dön
179 TL.
''... bu sınıftaki beş öğrencinin beşi de aynı derecede umutsuz vakalardı. Sadece beş kişi, çok daha kalabalık sınıflardakilerin toplamından daha fazla sorun yaratmayı beceriyorlardı. 'Hepsi birbirinden beter!' diye düşündü . 'Herkes kendi derdinde. Yemek okulu değil, psikiyatri kliniği sanki canına yandığım!' Kendine hayran, filmlerdeki gibi bir şefle evlenmek peşindeki İnci; hayal insanı, sakar Mustafa; yaptığı sıkı rejim sonucu verdiği kiloları tekrar almaktan ölesiye korkan, terfi bekleyen Fikret; sıkı
123 TL.
Tükendi
Bir ara kıyıya takıldı gözüm. Çırılçıplak bir çocuk vardı. Yan yan yürüyordu, yere bakarak. Bir yengeç olmalıydı yerde. Bakıp öykündüğü. Başımı çevirmiş iskambil oynamaya gidenlere bakmıştım. Dümdüz yürüyorlardı. 'Bilmesem sizin de bir zamanlar yan yan, düşe kalka, yalan yanlış yürüdüğünüzü...' diye söylenmiş, ufaklık gibi yürüyerek yanına gitmiştim. Şimdi de bu kalabalık caddede yan yan yürüsem yengeç gibi, o çıplak ufaklık gibi. Sonra da olacakları, dostlarımla gittiğim tatlıcıda oturup, Gözleri Gece'ye y
162 TL.
Tükendi
Leïla Sebbar, Paris'te yaşayıp Parisli olamayanların, devrimcilerin, dandy'lerin, motorcuların, uyuşturucu bağımlılarının bir işgal evinde kesişen ve evden kaçan Şehrazat'ın etrafında dönen hikâyesini anlatıyor. 1980'ler Parisi'ndeyiz ama ortada ne Eiffel var ne de geniş bulvarlar. İşgal evleriyle, yeraltı partileriyle, militan gazetecilik faaliyetleriyle steril kent manzarası yerle bir ediliyor; bu romanda lüks mağazalar yalnızca soyulmak, yağmalanmak için bulunuyor. Bir nehir gibi akıp giden, aynı zamand
173 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 620-640 / Aktif Sayfa : 32