Güneş kırmızı bir tepsi gibi ufkun üzerinde dururken, bulutlar renkli bir aleme bürünmüş; çöl susuzluğun remzi, kum tepelerinin her biri uyuyan bir dev...
Gökler ve çöller alabildiğine uzanırken bir adam yolları adımlıyordu, bu Musa´ydı.
Anladı ki bu ayaklar, bu vücudu çekmeyecek... Ekmek torbasını yastık yaptı, kumların üzerine uzandı, bulutlar gitmiş, yıldızlar parlıyordu. "Gökleri silip süpüren kim?"
Yıldızlar kayıyordu, birilerini taşlarcasına...
Uyudu, uyandı, yine yıldızlar, yine çöl... "Ölmediği
112.5 TL.
125 TL.
Tükendi