Katliam Çiçekleri (No 15; Yazar: Roberto Recchioni; Çizer: Andrea Accardi) Jun adlı soylu bir genç kadın hayatının en zorlu kararını almakta duraksamayacaktır: Hiçbir şey, onurunu korumak için intihar eden babasının intikamını almak onu alıkoyamazdı. Bunun için her türlü aşağılanmaya razıydı; ama hesaplayamadığı bir şey vardı: İntikam almaya giden yoldan geri dönülemez... Friedrichstrasse (No 16; Yazar; Alessandro Bilotta Çizer: Matteo Mosca) Soğuk Savaş'ın kasvetli günlerinde Doğu Berlin... Stasi'nin ku

Kötülükler dahisi konumundaki Hellingen'in projelerinden biri, yine o şeytani yollarda yürümekte olan Prof. Adolf Verybad'in eline geçmişti. Verybad o karanlık zekasının kullanarak, ölümsüzlüğü arayan insanoğlunun en çılgınca düşlerini süsleyen bu projeyi geliştirip inanılmaz bir silah haline sokmayı başarır. Üstelik işin içine bir de yapabileceklerinin sınırı olmayan Blake adında uğursuz ve zalim bir silah tüccarı da karışmıştır. Amerika Birleşik Devletleri'ni, hatta dünyanın her yanını alt üst edebilecek

Cardenas Kardeşler'in ölüme terk ettikleri genç rahibin intikamına dair heyecanlı serüvenimiz bu sayıda sona eriyor ve yepyeni bir macera başlıyor: Bir zamanların kafaderisi avcısı Paul Balder, namı diğer El Carnicero, zaman içinde topladığı kanlı paraların yardımıyla Nogales yakınlarında kendisi ve berbat dostları için büyük bir çiftlik kurup yaşamına devam etmektedir.

Uzun zamandır özlediğimiz Kanada maceralarından biri daha başlıyor... GÖLGEDEKİ KATİL (No 657; Yazar: Tito Faraci; Çizer: Rossano Rossi) Geçen sayıda başlayan heyecanlı maceranın sonu geliyor. İşlemediği suçlar yüzünden kaçak durumuna düşmüş olan Timothy Russell, tam her şeyin sonunun geldiğine inandığı bir anda Teks ve Carson tarafından kurtarılmıştı. Derken olayların arkasına gizleniş küçük bir aşk hikâyesinin varlığı da anlaşılmıştı... Kahramanlarımızın asıl çözmesi gereken meseleyse, bu delikanlının baş

SANTA CRUZ (No 215; Yazar: Gianluigi Bonelli; Çizer: Giovanni Ticci) Meksika'nın kuzey bölgelerinde kendilerine iyi cins atlar bulma peşinde olan Teks ve Carson'un yolu Santa Domingo adlı küçük bir misyona düşer. Orada karşılaştıkları yaşlı rahip kahramanlarımızın karınlarını doyurur ve onlardan küçük bir istekte bulunur: Bir senedir kayıp olan bir arkadaşlarını bulup ona artık geri dönmesi gerektiğini söylemesini ister. Teks ve Carson bu isteği kabul edip yola çıkarlar, zaten kayıp rahibi aramaları gereken

Tim O'Leary oldukça dikkatli, titiz yöntemlerine sadık ve bu açıdan güvenilir bir adamdı; onu usta bir hırsız ve gerçek bir suç sanatçı yapan şeyler belki de bu özellikleriydi. Bir gün sağlam bir voli vurmak üzereyken, bir cinayet planına kulak misafiri olur ve durumu polise anlatmak gibi bir şey elbette söz konusu bile değildir. Üstelik anlatsa bile, henüz işlenmemiş bir cinayete nasıl engel olacaktır. Ama sakın aklınıza böyle bir adamın bile bazı etik veya aşmayacağı ahlaki sınırlar olmadığı gibi yanlış b

Zagor maxi serimizin bu sayısında; Maceramız, uçsuz bucaksız çayırlarda yaşanan bir insanlık dramını ele alıyor. İrlandalı yoksul bir çiftçi ailesi (aslında ırgat veya ortakçı dememiz daha doğru olacaktır) ana vatanlarındaki yaşam koşullarını bir türlü düzeltemeyince, zorunlu olarak gözlerini Amerika'ya, daha doğrusu içinde özgürce yaşayabilecekleri küçük bir çiftlik sahibi olabilmeye dikmişlerdir. Bu uğurda giriştikleri mücadele yıllarca sürer ve tam artık yolun sonuna geldiklerini hissettiklerinde, kendil

GECE SALDIRISI (No. 213; Yazan: Gianluigi Bonelli; Çizen: Guglielmo Letteri) Tucson kentinde yuvalanan "Ring" adlı gizli örgütün bir apaçi savaşı çıkarma planları tıkır tıkır yürümekteydi; ta ki karşılarına Teks ve arkadaşları çıkana dek. Gerekli tüm delilleri toplayan kahramanlarımız sonunda tüm çeteye ölümcül darbeyi bir anda vurmak için Washington'a giderler ve orada Kızılderili İşleri Bürosu'nun en yetkili ismi Ely Parker ile görüşürler. Tuzak tam anlamıyla kapanmıştır, ama avcıları bekleyen bir sorun d

Huzurlu kasaba Nasolungo, vampirler tarafından istila ediliyor ve onlarla savaşmaya istekli (hatta onların varlığına inanan) bir tek kişi var. O da, masallarla ünlenmiş küçük tahta çocuk Pinokyo. Ancak bu sizin hatırladığınız Pinokyo değil. Yalan söyledikçe uzayan, sonsuz kazık deposu burnu ve sevgili babası Geppetto'nun ölümü ardından duyduğu intikam arzusu, onu kusursuz bir vampir avcısına dönüştürmüş durumda. Marangoz ustası Cherry ve geçmişe kıyasla biraz yaşlı, biraz da gri olan Mavi Peri ile birlikte

Yağmurlu ve berbat bir günde, Timothy Russell adlı genç bir adam, üzerine yüklenen cinayet suçuyla birlikte, meydana kurulan darağacına doğru yürüyüp yağlı ip boynuna yerleştirildiğinde başına gelecek şeye razıymış gibiydi. Derken çatıların tepelerinden yükselen silah sesleri ve meydanda infazı izlemeye gelmiş kasabalıların üzerine yağmaya başlayan kurşun yağmuruyla birlikte darağacından kurtulduğunda hayatı baştan aşağı değişecekti. Attığını vuran iki melek onun için karanlığın içinden çıkıp gelmişti sanki

Kefren piramidinin girişini kim bulmuştu? Ebu Simbel tapınağını çölün ve zamanın tozlarının arasından kim çekip çıkarmıştı? Firavun I. Seti'nin mezarını kim keşfedip açtı? Kim ömrünün sonlarına geldiğinde bile Timbuktu kentini görmek için Batı Afrika'nın derinliklerine doğru yola çıkmıştı? 1816'da Londra'da, sırtında tam on bir yetişkin insan taşıyarak oluşturduğu "insan piramidi" ile ünlenen Padova doğumlu GIOVANNI BATTISTA BELZONI, birkaç yıl içinde Mısır çöllerinde yapacağı "gerçek piramitler"in keşfiyle

TUCSON (No. 211; Yazan: Gianluigi Bonelli; Çizen: Guglielmo Letteri) Tucson şehri, bölgenin en zengin, belki de en güçlü isimlerinin oluşturduğu ve ?ring" diye anılan bir gizli örgütün kurduğu korkunç bir plana ev sahipliği yapmaktadır. Bu sinsi adamlar bölgede yaratacakları bir Apaçi isyanının ardından kavuşmayı bekledikleri büyük zenginliğin ışıltısıyla gözleri kamaşmış bir halde, amaçları uğruna ellerinden gelenleri yapmaktaydılar. Ta ki karşılarına iki ranger çıkana kadar... SİLAH KAÇAKÇILARI ( No. 212;

KATİLLER LEJYONU (Maxi Zagor no. 23; Yazan: Antonio Zamberletti; Çizen: Alessandro Chiarolla) İngiliz ordusunun deneyimli subaylarından Binbaşı Taggart ve emrindeki kafa avcıları, Kanada sınırındaki bir Metis köyüne baskın yaparlar. Aslında buna baskın değil de, korkunç bir katliam diye adlandırsak çok daha iyi olur. Sonuçta bu subay ve yanındaki savaşçıların vahşeti kendi hükümetinin bile tepkisini çeker ve binbaşı Taggart anavatanıyla bağlantısını kesmek zorunda kalır. Kaçak konumuna düşmüş olan Taggart i

Ölüm Putları (No. 653; Yazan: Mauro Boselli; Çizen: Corrado Mastantuono) Asi Komançi savaşçısı Charvez ve çetesi ile Gece Kartalı'nın arasındaki ölümcül takip tüm hızıyla sürmekte, acımasız Charvez avucunun içi gibi bildiği topraklarda, ardında kanlı bir iz bırakarak ilerlemektedir. İstediği şey basitti aslında Ardında bıraktığı kanlı izleri takip ederek yaklaşan Gece Kartalı ve arkadaşlarının cesaretini kırmak ve onları sabırla hazırladığı tuzağa çekebilmek. Kimin ?büyüsü"nün daha güçlü olduğunu hep birli

NEHİRDEKİ EV Kartal ve Yıldırım" macerasının bu son bölümünde Golden Well madeninin sahibine karşı inanılmaz bir tezgâh hazırlayan açgözlü banker, tüm çabalarına karşın Teks willer karşısında yenilgiden kurtulamayacaktı. GÜNEYİN DERİNLİKLERİ Gece Kartalı, güney eyaletlerinin derinliklerinde evine doğru at sürerken, eski dostu Joseph Boone ile karşılaşır. Bir zamanlar birlikte çeşitli serüvenlere çıkan eski dostların keyifli akşam yemekleri berbat bir haberle kesilir ve Teks kendini bir anda kaçan bir haydut

Baltalı İlah'ımızın bu serüveninde bu kez ... neredeyse zaman kavramının dışına taşarak, tarihöncesi çağlarda başlayıp Zagor'un yaşadığı yıllardaki Darkwood ormanına dek uzanan bir kavganın hikâyesini okuyacağız. Milattan on bin yıl öncesinde, günümüzde Darkwood dediğimiz topraklarda yaşayan insanlar vardı. Elbette bunların arasında cesurlar, korkaklar, güzel kadınlar, üçkâğıtçılar, hatta hainler bile vardı... Günümüzde soyları tükenmiş olsa bile ?kılıç dişli kaplanların" varlığıyla çok daha zorlu hayat şar

"Kime güvenme şansın var ? Dünyanın tüm karanlık ve kirli köşelerinde cevap aynıdır : Kimseye.'' Brian Azzarello ile Eduardo Risso, Eisner ödülü sahibi serileri 100 KURŞUN'da o karanlık köşelere gözlerini dikiyorlar. Serinin bu cildinde o köşeleri mesken edinmiş çaresiz, batmış bitmiş ve tehlikeli insanların üzerine amansız bir ışık tutuyorlar. Mütevazi sınır kaçakçılarından ve uyuşturucu satıcılarından, devletin ve iktidarın en üst kademelerine kadar, Ajan Graves tarafından cezası olmaksızınöldürme yetkis

KANLI AY (No. 651; Yazan: Mauro Boselli; Çizen: Corrado Mastantuono) Piccinelli'nin çizdiği maceranın inanılmaz finalinden sonra... İç Savaş'ın hemen sonrası... Hırsızla suçlanıp aşağılanarak kovulan bir Komançi savaşçısı olan Charvez, fırtınalı bir dolunay gecesinde intikamını almak üzere harekete geçer. Kovulduğu çiftliğin atlarını çalıp çiftlik sahibinin kızını da terkisine attığı gibi karanlıklar içinde kaybolur... Çiftlikte çalışan kovboyların hayatta kalmayı başaran kısmı elbette hemen peşine düşecekt

Nolitta'nın yazıp Fusco'nun çizdiği ?Kanadalı Asiler" macerasının hiç beklenmedik finalinin ardından... Bu kez Colorado topraklarındayız. Golden Well madeninde çıkarılan altınlar düzenli bir şekilde haydutların yağmasına uğruyor ve adamlar bir türlü yakalanamıyordu. Olayları araştıran iki Pinkerton ajanının öldürülmesinin ardından işin çözümü Teksas rangerlerine ve doğal olarak bizim iki kafadara verilir. Üstelik ellerindeki en büyük ip ucuysa üstünde kartal ve yıldırım çizimleri bulunan güzel bir yüzüktü s

Her köşesi sayısız tehlike ve ölümcül tuzaklarla dolu Dönüşü Olmayan Topraklar'a yaptığı inanılmaz bir keşif yolculuğundan sağ kurtulmayı başaran Profesör Kranack'ın içi coşkuyla doludur. Yepyeni ve benzersiz yaşam türleriyle karşılaşmasının verdiği bilimsel heyecana kapılmış durumdaki Profesör, hemen Avrupa'daki meslektaşları Kruger ve Mayer'e mektup yazarak yardımları ister. Aldıkları davetin çekiciliğine kapılan bu iki eski dostumuz da soluğu elbette Amerika'da alacaklardır. Büyük bir şans eseri kahraman