Sakal RisalesiGülistan Neşriyat

Misvak, İnsanın fıtratına en yakın olan, diş temizliğinde kullanılan ve Peygamber sallallahu aleyhi vesellem'in sünneti olan, Erak isimli ağacın elyaflı kökünden elde edilen bir fırçadır. Misvak, geçmişte ve gelecekte, insan sağlığına yardımcı olmuş ve olacaktır. Biz, bu doğal nimetin kadrini bilmeyip, tabii olmayan şeylerin peşine düştüğümüzden beri birçok sıkıntılara düçar oluyor, servetler tüketiyor, yinede sağlığımıza kavuşamıyoruz.

Sahabe'i Kiram hazretleri kadınıyla erkeğiyle dinin temelleridir.İslamı ilk yayan onlardır.Arada hiçbir vasıta ve hicab olmadan nübüvvet güneşinin ışıkları onlar üzerine temas etmiştir.Onlardaki iman harareti ve nurani hallerin daha sonrakilerde bulunması mümkün değildir.Çünkü Kur'an-ı Kerim'in ifadesi ile Allah onlardan razı olmuş, onlarda Allah'tan razı olmuşlardır.

Davetçinin Yol Azığı

Kâinatın sahibi olan Allahu Teâla'nın nimetleri her an ve her durumda bütün insanlar üzerine yağmur gibi yağmaktadır. Öyleyse O'nun rizasını kazanmayı düşünmek ve gazabından sakınmak, insanın fıtratı gereği yapması gereken bir davranıştır. İtaat karşılığında hiç bir sevab, İsyan karşılığında da hiçbir azab olmasaydı, bu durumda dahi medeni bir insana düşen görev, kendine nimet veren ve ihsanda bulunan sahibine asî gelmekten ve onu darıltmaktan sakınıp korkmak olurdu.

Son asrın en büyük hadis alimlerinden Mevlana Zekeriya Kandehlevî rh.a. Fezail-i Sadakât adlı bu eserini amcası ve Tebliğ cemaatinin kurucusu Mevlana İlyas Kandehlevî rh.a.'in emri üzerine yazmıştır. Kitabın telifine 10 Eylül 1947 de başlamış ve 2 Aralık 1948 de bitirmiştir. Mevlana İlyas Kandehlevî rh.a. bu kitabın yazılmasına çok önem verirdi. Hatta bir defasında ikindi namazı için kamet getirilirken başını saftan ileri uzatarak Mevlana Zekeriya efendiye Bak, sakın o kitabı unutma! buyurdu. Ancak maalesef

Halk, anlatan kimse yok diye, alimler de dinleyen kimse yok diye kendilerini mazur görmektedirler. Halbuki, Allah'u Teâla indinde halkın Kimse bize bir şey söylemedi diye mazeret göstermeleri yeterli değildir. Çünkü dini konuların öğrenilmesi ve araştırılması herkesin şahsi görevidir. Kanunu bilmemek hiç bir devlette geçerli bir mazeret olmadığı halde, hâkimlerin hâkimi olan Allah celle celâluhû indinde böyle sakat bir mazeret nasıl geçerli olabilir? Günah işlemek için mazeret bulmak, o günahtan daha beter

İnsanları rahata kavuşturan bütün sebepleri Allah (celle celalühu) yaratmıştır. Dua da, dünya ve ahiret sıkıntılarını gidermek için bir sebeptir. O halde insanın vazifesi sebeplere sarılıp çalıştıktan sonra her rahat ve sükûnu Allah (celle celalühu)'dan bilmesi ve O'na şükretmesidir. Dua, aynı zamanda Allah (celle celâlühu)'nun eşsizliğine teslimiyettir. Kul, ne kadar iyi amel işlerse işlesin, Allah (celle celâlühu)'ya dua etmesi gerekir. Böylece kendi gücüne, aklına ve zekasına tapmamış olup, yardımı Alla

Her iyi amelin içinde Cennet nimetleri gizlidir. Bu amellerin evveli biraz ağır ve acıdır. Ama sonu çok tatlıdır. Her kötü amelin içinde Cehennemin her türlü azabı gizlidir. Bu amellerin dış görünüşleri gönül alıcı, ve parlaktır. Öncesi tatlı, sonu ise acı ve pişmanlıktır. Güzel ameller ruhun gıdasıdır. Ona kuvvet ve canlılık verir. Kötü ameller ruhu zayıflatır ve karartır. ESERİ TAKDİM Allah'u Teâlâ'ya hamd ve O'nun sevgili Rasûlü'ne salat'u selam olsun. Cenab'ı Hak, yaratıkların en şereflisi olan insa

İnsanları rahata kavuşturan bütün sebepleri Allah (celle celalühu) yaratmıştır. Dua da, dünya ve ahiret sıkıntılarını gidermek için bir sebeptir. O halde insanın vazifesi sebeplere sarılıp çalıştıktan sonra her rahat ve sükûnu Allah (celle celalühu)'dan bilmesi ve O'na şükretmesidir. Dua, aynı zamanda Allah (celle celâlühu)'nun eşsizliğine teslimiyettir. Kul, ne kadar iyi amel işlerse işlesin, Allah (celle celâlühu)'ya dua etmesi gerekir. Böylece kendi gücüne, aklına ve zekasına tapmamış olup, yardımı Alla

Bizim asıl hastalığımız, İslam'ın ruhunda ve îmanın hakikatında meydana gelen zayıflık ve çöküştür. Asıl olan şeyde çökme olunca onunla bağlantılı bütün iyilik ve güzelliklerde çöküşün meydana gelmesi kaçınılmaz olmuştur. Bu zafiyet ve çöküşün sebebi, dinin bekâsı kendisine bağlı olan emri bilmaruf ve nehyi anil münkeri (iyiliği emredip kötülükten nehyetmek) terketmektir. O halde bizim ilacımız iyiliği emretmek ve kötülükten nehyetmekten ibaret olan tebliğ vazifesini omuzlayıp ayağa kaldırmaktır. Öyle ki,

O yüce zât'ın ikrâm ve ihsânı her an o kadar boldur ki haddi hesabı, eşi ve benzeri yoktur. Böyle nimetler bahşeden bir zâtın zikredilmesi, anılması, ona şükredilmesi ve yaptığı iyiliklere minnettar olunması, güzel görülmesi insanın yaratılışında var olan bir duygudur. Rasûlullah salallahu aleyhi vesellem şöyle buyurdu; Allah'ı zikredenle zikretmeyenin misali diri ile ölü gibidir. (Buhari, Müslim, Beyhakî) Allah'ım gece ancak sana yalvarmakla hoştur. Gündüz ancak senin emrine uymakla hoştur. Dünya ancak

Allah'ın sevdiği kulların hikayeleri ve yaşadıkları haller, gerçekten araştırılmaya, incelenmeye ve ders alınmaya layıktır. Bilhassa Allah'u Teâlâ'nın kendi sevimli peygamberi ve sevgili Rasûlüne arkadaşlık için seçmiş olduğu Sahâbe-i Kirâm radıyallahu anhüm ecmaîn topluluğu kendilerine uyulmayı hak etmişlerdir. Sahâbe-i Kirâm radıyallahu anhüm ecmaîn dinin temelleridir. Dini ilk önce yayan onlardır. Biz onların hakkını asla ödeyemeyiz. Allah'u Teâlâ lütfu ile onların mübârek ruhlarına yüzbinlerce rahm

Kandehlevi'den Mektup Altı Sıfat ve Tebliğ Metodu Hakkında

Seçme Hadisler Gülistan Neşriyat

Sefer RisalesiAdaplar - Dualar - Fıkhi MeselelerGülistan Neşriyat

Sehiv Secdesi Hakkında Meseleler Namazda Yanılmanın Telafisi

Fezail-i Amal, yüz binlerce insana Salih amel işlemenin tadını tattıran âlemî bir eserdir. Mezahirül ulûm medresesi müdürü ve Mevlana Zekeriya Kandehlevîn'nin torunu Mevlana Seyyid Muhammed Şahid Fezaili Amal'i tanıttığı bir kitapta şunları yazmıştır: ?Allah'ü Teala, Asrın bereketi, Şeyh'ul Hadis Muhammed Zekeriyya Kandehlevi rh.a.'i ümmetin akidesini, amellerini ve ahlakını düzeltmek için seçmiştir. Bunun alametleri bütün dünyada apaçık görülmektedir. Bu taçsız padişah sayesinde kıtalarda ve ülkelerde di