İlk kitapta yaşadığı macera, keşfettiği gezegen ve türler, çözdüğü sorunlar sayesinde usta zaman yolcusu olmaya hak kazanan Kreta, çırağını seçmek ve onu yetiştirmek için kendi gezegenine dönüyor ama aklı tabii ki mavi gezegen Dünya ve yeni arkadaşı Omer’de kalıyor. En yakın dostu şair Şiva ise bu durumdan çok memnun çünkü yaşadıkları dolu dizgin maceranın ardından dinlenmesi, bolca şiir söylemesi gerek.

Hıkkıdı Gezegeni’nde çırak seçme töreninde başlayan hikâye Kreta’nın muhteşem fikri ile yeniden Dünya’ya taşınıyor. Omer’le buluşup muhteşem fikrini anlatma heyecanını yaşarken işler beklediği gibi gitmiyor ve Omerlerin bahçesine dadanan rakunun peşinde yepyeni bir maceraya atılıyorlar.

Muhteşem bir ormanın içine kurulmuş lüks bir sitede yaşayan Omer, evlerin çöplerini karıştıran, mutfaklardan yemek aşıran rakunun peşine düşüyor. Kreta ve Şiva’nın da bu dedektiflik macerasına eklenmesi ile ormanda yaşanan gıda krizini fark edip önce Neolitik döneme ardından da ilk şehir devletlerine gidip gıdanın ve suyun canlı hayatındaki, uygarlığın gelişimindeki yerini öğreniyorlar.

Peki gıdanın evrimi bizi nasıl bir Dünya’ya taşıdı? Hepimizin karnı tok, sırtı pek mi? Daha çok gıdaya ihtiyacımız var mı? Varsa bu gıdayı nerede ve nasıl üreteceğiz?

Kreta, Şiva ve Omer insanların beslenme alışkanlıkları ile iklim krizi ilişkisini kurup, sorunu çözmek için harekete geçiyor, gıda kurtarma ekipleri kuruyorlar. Hazırsanız, başlıyoruuuz!