Selahattin Yılmaz çocukluk arkadaşımdır. Aynı tastan su içmiş, aynı tabaktan yemek yemişizdir. Aynı tarlada pamuk seyreltip, aynı dağlarda keçi gütmüşüzdür. Birlikte oyun oynamaya dalıp
eve geciktiğimizde, annelerimizden aynı sitemli terliği yemişizdir. Aynı yoldan yürüyerek okula gidip, aynı sıralarda okuma yazma öğrenmişizdir. Selahattin, çocukluk günlerinde bende bıraktığı güzel izleri şimdi bütün insanlığa bırakmak istiyor. Şiirleriyle, öyküleriyle, filmleriyle… Yine samimi, yine candan, yine yürekten.

Birol Tezcan
Sevgili Selahattin, sendeki bu sanat tutkusunu, benim dağ başlarında çektiğim filmim için özveriyle koşup çaba harcarken görmüştüm. Sen yanımda ilk beliren kişiydin. Orada olman asla
tesadüf değildi. Düşlerinden süzdüğün her biri eşsiz öykülerin, şiirlerin ve söz söyleme cesaretin hep artarak sürsün. Çıktığın bu yolculukta daima düşler, bilgelik ve ilham yolunu aydınlatsın.

Hatice Yakar
Ben bir şair tanıyorum, her şiirinde yüreğinin acılarını, duygularını kalemine kusturup enfes şiirler ortaya koyan bir kalem erbabı tanıyorum. Ve neden bu yüreğin sahibini çok daha erken tanımadım diyerek utanıyorum. Onun anlatımları bir yürek titreyişidir. İçli bir ağıttır. Kimi zaman bir başkaldırı, kimi zaman kabulleniştir. Yazmaya devam üstat. Haykırmaya devam. Mısralarda içli içli ağlamaya devam. Devam etki cemreler düşsün gönül bahçemize.
Devam et ki nur yağsın lehçemize.

İbrahim Şaşma