Wlamidir Jabotinsky (1880-1940), Odessa’da orta halli bir Musevi ailesinin çocuğu olan Jabotinsky, gençliğinde Rus edebiyatına sevdalanmış, 16 yaşında yazdığı ilk şiirleri Odessa’daki yerel basında çıkmıştır. Bir süre İsviçre’de okuduktan sonra İtalya’ya geçen Jabotinsky, bu ülkeyi ikinci vatanı olarak görmüştür. İtalya siyasal düşüncesinden oldukça etkilenmiştir. Doğu Avrupa ve Rusya, Yahudi düşmanlığının toplu katliamlara dönüş­mesi nedeniyle birçok Siyonist lider gibi Theodor Herzl’in düşüncesine katılmıştır.
Janbotinksy, 1908 Jöntürk devriminden sonra İstanbul’a gelmiş, kısa bir süre sonra Türk ve yaban­cılardan oluşan geniş bir çevre yapmıştır. Özellikle Jöntürklerin arasında etkin olan Jabotinsky, Türkleri yakından tanımak fırsatını bulmuştur. Genelde Türkler hakkındaki izlenimi olumlu olan Jabotinsky, Türklerin büyük devlet adamları ve asker yetiştiren, iyi kalpli, konuksever bir ulus olduğunu düşünmektedir. Jabotinsky, 1917’de yayınladığı Turkey and the War adlı kitabında, I. Dünya Savaşı’nın çıkış nedeninin İtilaf Devletlerinin iddia ettiği gibi Alman militarizmi değil, Şark Meselesi olduğunu ileri sürmüştür. Savaşın, Osmanlı Asyası’nı paylaşmaktaki ahenk yoksulluğundan çıktığını söyleyen Jabotinsky’ye göre Almanya bütün Osmanlı’yı himaye altına almak gerekçesiyle Şark’ın zenginliklerine sahip çıkmak is­ter­ken Fransızlar Suriye’ye, İngilizler Mezopotamya’ya, Rusya Doğu Anadolu ve boğazlara, Yunanlılar ve İtalyanlar da İzmir’e göz dikmişlerdi. Ona göre Omsalı İmparatorluğu artık parçalan­ma­ya yüz tutmuştu. Osmanlı imparatorluğu’nun yıkılmasını is­te­yen, Türk ulusunun düşmanı değil, dostudur. diyen Jabo­tinsky’ye göre Osmanlı artık bölünmeye ve milli devletlerin kurulmasına izin vermelidir. Jabotinsky’nin Osmanlı hakkındaki bu düşüncesi ve Siyonizm davasından bir sonuç doğmuştur: Osmanlı’ya karşı savaşmak. Parçalanması kaçınılmaz olan Osmanlı İmparatorluğu’na karşı Filistin’de savaşıp Yahudi Devleti’ni kurmak düşüncesini ortaya atan ilk kişi Wladimir Jabontinsky’dir. Trumpeldor da, Siyonizm davasını savunan lider­lerden birisidir. Trumpeldor ilginç bir geçmişe sahiptir. Rus asıllı bir Musevi ailesinden gelen Trumpeldor, eğitimini Rusya’da sürdürmüş, 1904-1905 Japon-Rus savaşında Rus ordularının yanında yer almış ve sol kolunu savaşta yitirmiştir. Bu nedenle Rus çarı tarafından kendisine çarlığın en büyük şeref madalyası verilmiştir. Fakat Rusya’da rahat olmayan Trumpeldor, Filistin’e yerleşmiştir. Hemen ardından da burada yine kendisi gibi Rusya’dan göçen ve hâlâ Rusya pasaportu taşıyan Museviler arasında siyasi etkinliklere girişmiştir.