Kitaplar geleceğin aydınlık olmasını sağlayan birer meşale gibidirler. Geçmişin yaşam öyküleri gelecek yaşam öykülerine ışık tutar. Aydınlık bir yolda yürümemizi sağlarlar.
Bu eser; geçmişi anlatmakla kalmıyor, tarihin tozlu raflarında hatırlanmayı bekleyen yaşamlara tüm çıplaklığıyla ayna tutuyor. Ve bunu sade, yalın, arı bir Türkçe ile yapıyor. Nitekim eser bir aydınlatma amacı güdüyor. Anlayamadığımızı sevemeyiz. Kıymetli hocamız burada bize sevebileceğimiz anlamlandırmalar armağan etmiş. Okuduklarınızın havada kalmayacağı bir eser olmuş. Açık anlaşılır sade…
Edebiyatın bu güzide ismini bir edebiyatçıdan çokça duymuşuzdur fakat bir mühendisten hiç duymamışızdır. Evet çok şaşırtıcı dediğinizi duyar gibiyim. Yanlış duymadınız bir mühendisin kaleminden Ahmet Mithat’ı okuyacaksınız.
Latif Onur Uğur bir mühendisten çok daha fazlası bana kalırsa ki bunu sadece Türk Edebiyatına verdiği değerden da görmek mümkün. O yalnız bir inşaat mühendisi değil. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyetinin bir aydını, mücadeleyi seven gittiği her yere ışık götürmek isteyen bir fikir işçisi. Aynı zamanda üniversite kürsülerinde yıllarca ders anlatmış hala da anlatmakta olan bir hoca.
Ne şanslıyız ki böyle bir hocamız, aydınımız, aydınlığımız var. Üretkenliğiyle çoğu zaman beni hayrete düşürmüş olan bir şahsiyettir Latif Onur Uğur.
Türk Edebiyatına yapmış olduğu bu katkıdan ötürü teşekkürlerimi sunarım.
İyi ki varsınız kıymetli hocam. Sayenizde unutulmuşları hatırlayacağımız bir kaynağımız daha oldu. Tanzimat’ı ve Ahmet Mithat’ı sevdiren adama saygılarımla…