Mehmet Nuri Parmaksız Süveyda'ya Mektuplar serisinde Tanzimat sonrası süreçte oldukça rağbette olan mensur şiir tarzına yeni bir şekil veriyor. Bu metinlere kurgusal olarak geleneksel anlamda ne hikâye, ne deneme, ne inceleme, ne mektup diyebiliriz. Ama bu türlerin hepsinin bir sentezi olarak bakabiliriz. Kolay okunan, yormayan, yumuşak üsluplu bu metinlerle Parmaksız, geleneksel ifade türlerinin dışında yeni bir tür denemesi ortaya koyuyor. Bunlara şimdilik herhâlde deneysel sohbet demek gerekir. Zira deneysel terimi denemeyi ve denenen bir hayatı karşılayan hikâyeyi içeriyor.
-Prof. Dr. Nurullah ÇETİN-
Süveydam, bu mektupları yazarken sana olan aşkım bâki, sana dâir duygularım sonsuz lâkin Necip Fazıl'ın söylediği,
Anladım ki sanat Allah'ı aramakmış
Gerisi hep çelik çomak oynamakmış
sözlerindeki gerçeği nasıl göz ardı edebilirim? Üstad, acıların ve sancıların kaynağını,
ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,
minicik gövdeme yüklü Kafdağı,
bir zerreciğim ki, arş'a gebeyim,
dev sancılarımın budur kaynağı!
diye göstermişken, gönlüme senin aşkını koyan ve bu güzelliği kuluna ihsan eden Yüce Rabbimi nasıl unutabilirim? Seni unuturum da, O'nu unutamam Süveyda. Aşkın için bir kelebek olurum da, O'nsuz sana varamam Süveyda.
Heyhat! Kara sevdâ denilen yol ne de dardır
Aşk bitti mi dünyâ kelebek ömrü kadardır.
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9786053421986 |
Yayın Tarihi |
:2015-04-27 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Baskı Sayısı |
:2.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:135 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:2.Hamur |
Boyut |
:135 X 215 |