Benim leylağım, gözümün önünde soluyor ve ben anılara sığınıp onun çaresizliğini
seyretmekten başka bir şey yapamıyordum. İnce ince kar yağıyordu Ankara'ya. Sanki kar,
bütün kötülükleri ve karanlıkları beyaza dönüştürmeye çalışıyor da Ankara direniyordu buna.
Kar değil, kül yağıyordu. Kül aşağıya inerken kan rengine bürünüyor, yere düşünce de kar
oluyordu. dedi Gülseren. Belli ki yine rüya görüyordu.
Doktor: Bu aşamada bunlar olur. demişti. Ameliyat sonrası böbrek biyopsisi geldiğinde
Doktor, Renal hücreli karsinom. dediğinde bir şey anlamamış: Yani? demiştim.
Hocam, çaresiz hastalık, kanser, hem de en kötüsü! demişti.
Gülseren, iyileşeceğini sanıyordu, ama kâbusları öyle demiyordu. Birden uyandı: Kar
yağıyor Ankara'ya şimdi çok üşüyor mudur kuşlar?
Neden böyle söyledin? dedim.
Bilmem dedi. Ben çok üşüyorum ama onlar özgür, bütün gökyüzü onların, benim için
gökyüzü bitti. Sonra: Ahmet, gökyüzü biterse kuşlar nereye gider?
Bilmem, ölür herhalde diyebildim.
İşte ben öyleyim şimdi biliyor musun? Kara gözlülerime, doyamadan gideceğim. Bir ışık,
bir rüzgâr yok, her taraf koyu karanlık...

Devamı
Format :Kitap
Barkod :9786052492451
Yayın Tarihi :2019-02-11
Yayın Dili :Türkçe
Baskı Sayısı :1.Baskı
Sayfa Sayısı :120
Kapak :Karton
Kağıt :2.Hamur
Boyut :135 X 210
Emeği Geçenler :
Yazar   : Sadık Arslan
Yazarın Diğer Eserleri
İlgili Eserler