Gülfem, bir iki güne kadar tırpanlarıyla çıkıp gelecek hasatçılardan önce davranır, yazın buğusu altındaki uçsuz bucaksız tarlalara koşar, som altındanmış gibi dalgalanan denizlerin ortasında kaybolup yiterek çalgısını çalardı. Kimi zaman da kendini demiryolunda bulur, rayların ve çakıltışlarının üzerinde müzik yapmanın zevkine varırdı. İki yanı devedikenleriyle dolu hat boyunda geziniri, devedikenlerinin ballı özüne saldırıya geçmiş eşekarılarının vızıltıları arasında çalmaya çalışırdı. Tren geldiğinde kenara kaçar, zorlukla dikenlerin arasında kendine bir yer bulur, sindiği yerden tekerleklerin ray üzerindeki kıvılcımlı, ürkünç dönüşlerini seyrederdi.
Müzikle bağı olan sanatçıların neredeyse tamamı, küçük yaşlarda birileri tarafından keşfedildiklerini, özendirildiklerini anlatırlar. Rüzgâr Suya Yazmıştı kitabının kahramanı Gülfem, olmadık bir şeyi başarıyor. Keman çalma tutkusu öylesine güçlü ki; sabrıyla, yaratıcılğıyla ve azıcık da inatçı tutumuyla ailesini, yakın çevresini hatta yaşadığı kasabayı kemanla tanıştırıyor. Gülfemin oyuncak kemanıyla başlattığı serüven bir iki yıl içinde, dillerde dolaşan bir usta kemancının öyküsüne dönüşüyor.
Kitap okuru olma yolundaki gençler için kaleme alınan Rüzgâr Suya Yazmıştı, Su, Toprak, Ateş anafikrinden hareket eden bir üçlemenin ilk kitabı.
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9789944396592 |
Yayın Tarihi |
:2017-10-26 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Baskı Sayısı |
:2.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:120 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:2.Hamur |
Boyut |
:135 X 195 |