Kimi, sinema ve tiyatro oyunculuğu arasında bir fark görmez; kimi de tekniklerin çok farklı olduğunu ileri sürer. Ancak, her ikisinin de, hem haklı hem haksız olduğunu söyleyebiliriz. Birincisini, gereğinden fazla genel yaklaşırken oyunculuğa, ikincisi fazlasıyla özgüldür. Tiyatro ve sinema oyunculuğu arasında bir fark olduğu, sanatçının icrasında gözlenebilir. Çünkü, her iki alanın kendine has özellikleri vardır. Bu aşamada oyunculuk, tiyatro sahnesinde ve beyazperdede farklı noktalara ulaşır; bu, hem icra tekniğini hem de eğitim metodunu derinden etkiler. Ancak, gerek tiyatro gerek sinema oyunculuğunda hemen hemen farksız yaşanan bir süreç vardır: Sanatsal yaratımın gizemli süreci. Bu sürece isterseniz ilham ya da ne derseniz deyin; yine de bunun genel bir adı var:Sanatsal sarhoşluk. Çünkü o anı yaşadığınızda üzerinize daimonlar yağar; içinizden çeşitli sanatsal diyebileceğimiz imgeler püskürüyorsunuzdur - görsel, hareketli, sesli ya da zekayla ilgili. Böyle bakınca, çok çarpıcı, çekici ve ayartıcı görünen bu yaratma süreci, elbette kendiliğindenliğin savrukluğuyla geçiştirilebilecek bir süreç değildir. Oyuncu, ister tiyatro ister sinema oyuncusu olsun, kendi sanatını icra etmeden bu alanlarda en azından kendini tanımalı ve donatmalıdır. Rol Yapmayın Lütfen, bunun yolunu gösterir ve şuna işaret eder: İnsan bedeninin imgesel, zihinsel, teknik kütüphanesinin oluşturulmasına; yani, hazırlanmaya!
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9787501131006 |
Yayın Tarihi |
:2000-01-01 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Baskı Sayısı |
:1.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:194 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
: |
Boyut |
:231 X 160 |