Şûrâ Suresi’nin 27. ayeti dünya hayatındaki nimet ve imkânların kullar arasında hangi ölçüte nisbet edilerek paylaştırıldığına açıklık getirmekte böylece 26. ayetin içeriğinde vurgulanan mesajın, Allah Teâlâ’nın iman ederek iyi işler yapan kullarına lütfundan fazlasını vermesine ilişkin ifadenin, zihinlerde doğru şekilde kavranmasına vesile olmaktadır. Şayet Allah Teâlâ, dünya hayatında bütün insanlara zekâ, sağlık, yetenek vb. nimet ve kaynakları bol ve eşit bir şekilde vermiş olsaydı yeryüzünde birlik, dirlik ve düzenden söz edilemezdi. İnsanlar beceri geliştirmek için kaygı taşımaz, düzenli bir çalışma hayatı, istihdam ve maddî imkânların pay edimesi adına bir denge ve sistem arayışı (mesela iktisat ilmi) olmaz sonuçta medeniyet ve devletler kurulmazdı.
Rûm Suresi’nin 41. ayetinde genel bir çerçevede dikkat çekilen mesajı, günümüz dünyasının iktisadi problemleri çerçevesinde yorumladığımız zaman, ekonomik problemin (fesadın) sebebinin, elde edilen nimetlerin bölüşümü konusunda olması lazım geleni (bölüşümde adaleti) değil, kendisine lazım geleni düşünen insan ve insanoğluna bunu düşündürten kapitalist iktisadi düzen olduğu gerçeğine erişiriz. O halde, refahı ve felâhı merkeze alan bir iktisadî anlayış yani İslâm’ın iktisadî esasları, insanların yaşamında yerini alırsa bu problemlerden hiçbir eser kalmayacaktır.
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9786258219951 |
Yayın Tarihi |
:2023-04-10 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Orjinal Adı |
:Refah ve Felah Meselesi |
Baskı Sayısı |
:1.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:246 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:Kitap Kağıdı |
Boyut |
:160 X 230 |