Pontus kelimesi deniz anlamında olup sonradan Güney Karadeniz kıyı şeridine isim olmuştur. MÖ burada kurulan Pontus devletinin Yunanlılıkla hiçbir ilgisi yoktur. Hayali geniş Megalo İdeacılar Pontus meselesini 20. asırda tekrar ortaya atmışlar, lakin altyapısı yeterli olmadığı için bir netice elde edememişlerdir.
Pontus Meselesi kitabının konusunu 1918-22 seneleri arasında Orta Karadeniz bölgesinde isyan eden ortodokslar teşkil etmektedir. Görevleri sevgi ve hoşgörüyü yerleştirmek olan ortodoks din adamlarının (patrikhanenin) ile Yunan hükümetinin, ortodoks Osmanlı vatandaşlarını nasıl kandırıp isyana sevkettikleri bugün de ibretle okunmaya değer.
Eserde 196 vesika, 40 cedvel, 44 resim, mektup ve harita olmakla toplam 280 belge mevcuttur. Kitap Pontus harekatını öğrenmek için ana kaynak hüviyetindedir.
Ancak kitaptaki dil malzemesini kullanıp izah ve isbat ettiğimiz gibi Orta Karadeniz (Samsun, Amasya, Tokat ve Sivas´ın batısı) bölgesindeki halk Rum asıllı değil, ana dili Türkçe olan ortodoks bir Türk halkı idi. Kısaca Karamanlı denilen halkın bir parçasıydı. Bu halk, 1923-24 yılında mübadeleye tabi tutulmuştur. Yunanlılar halen bunlara Türkosporos (Türk tohumu) derler. Ünlü Yunanlı şarkıcı Nana Muskuri (Mouskouri)´nin itiraf ettiği gibi (38. s.) Yunan milletinde mühim oranda Türk unsuru mevcuttur.
Kitabın yeniden yayımlanması Türk-Yunan düşmanlığı amacını değil, tam tersine her iki milletin dost olması gerektiğini vurgulama amacını gütmektedir.
Ana dili Türkçe olan ortodokslar bugün Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Moldova, Ukrayna, Rusya Federasyonu ve Gürcistan´da yaşamaktadır. Bunlardan yalnız Gagavuzlar milli kimliklerinin farkındadır. Ukrayna, Rusya Federasyonu ve Gürcistan´daki ortodoks Türkler, Türklükle-Yunanlılık arasında bocalamakta ve kimlik arayışını sürdürmektedir. 1989´da Sovyetler Birliği´nde yaşayan Balkan ve Anadolu orijinli ortodoksların toplam sayısı 357.975´ti. Bu nüfusun 90 ila 200 bininin ana dilinin Türkçe olduğu tahmin edilmektedir.
Ana dili Türkçe olan ortodoksların bir kısmı Sovyetlerin dağılmasından sonra Yunanistan´a göç etmiş, fakat uyum sağlayamadıkları için geri dönmüştür. Hatta aldığımız malumatlara göre bunlardan Türklüğünü idrak edip Müslümanlığı din olarak seçenler dahi bulunmaktadır.
Kitabın bize vereceği derslerin en mühimi emperyalizmin azınlıklar üzerinde oynaması, buna kanan azınlıkların vatandaşlık hukukuna ve ahlakına aykırı olarak isyan etmeleri ve hem kendilerinin, hem de baş kaldırdıkları devlet halkının zarar görmesidir. Bunu 1914´te Osmanlı´nın savaş halinde bulunduğu Rusya ile İngiltere´nin öncü kuvveti ve beşinci kolu rolünü oynayan Ermeni isyanında görmüştük. Maalesef burada da aynı durumla karşılaşıyoruz. Her iki olayda da devlet, düşman devletle aktif işbirliği yapan Ermeni ve ortodoks Rum halkını tehcir etmek mecburiyetinde kalmıştır.
Sonuç olarak kitabın yayımlandığı 1922 yılında Pontus harekatı fiilen yok edilmişti. Kitabın yeni neşrinde ise son senelerde tekrar canlandırılmaya çalışılan Pontus fikri tamamiyle yok olacaktır. Zira artık Türkiye´de yaşayan Rumlardan değil, Yunanistan´da yaşayan ortodoks Türklerden bahsetmek gerekmektedir.
(Arka Kapak)
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9799756553694 |
Yayın Tarihi |
:2000-01-01 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Baskı Sayısı |
:1.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:247 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:2.Hamur |
Boyut |
:135 X 195 |