Konu
Cumhuriyet'in temelinden oyulmaya başlandığı her dönemde, Atatürk ulusalcılığını ilke edinmiş hemen her aydın, ilkellik-bürokratik engelleme-siyasal baskı şeytan üçgeninin sarmalına düşmüştür. Yazarlıktan çektikleri bir yana, Başaran'a, Fakir Baykurt'a, Mahmut Makal'a, daha nice öğretmene öğretmenlik haram edilmiştir. Baykurt'un yurtdışında bir toplantıda, Öğretmenliğe hasret bıraktılar beni! diye nerdeyse ağlamaklı olduğunu çok iyi anımsıyorum.
Mustafa Gazalcı düşünceleriyle, eylemciliğiyle o soydan bir öğretmendir. Yaptığı her işte çevresinde bir şeytan üçgeni oluşturulmuş, ardından izlenmeler, tutuklamalar gelmiştir. Bütün bu baskıların sonunda, direngenliğiyle, Sezar'ın Galya seferinden döndükten sonra söylediği gibi Gittim, gördüm, yendim! demeyi bilmiştir. Gazalcı'nın, başta öğretmenlik olmak üzere, yöneticilik, milletvekilliği ve örgütçülükte bir eğitim savaşımcısı olarak gösterdiği başarıyla kültür tarihimizde yer alacağı daha şimdiden bellidir.
Gazalcı'nın gördükleri, saptadıkları, vardığı sonuçlar okunduğunda, Türkiye Cumhuriyeti'nin nasıl bir kültür Cumhuriyeti olduğunun özüne varılacaktır.
Bir öğretmen 12 Mart'ın kitap düşmanlığının hedefi olmuş, 12 Eylül faşizminin kıyımına uğramışsa, özgürlükleri kısıtlanıp hapislerde yatmışsa, onun anıları yalnız kişisel izlenimler olmaktan çıkıyor, yaşanan dar dönemlerin tanıklığı niteliğini de taşıyor.
Satış Unsurları
Çağdaş eğitimin biçimlendirdiği aydınlık bir Türkiye için
Köy öğretmenliğinden parlamento üyeliğine yaptığı uzun yolculukta kültür cumhuriyeti için savaşan Mustafa Gazalcıdan okunması ve bellekte tutulması gereken bir kitap.
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9789752204119 |
Yayın Tarihi |
:2011-12-23 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Orjinal Adı |
:Öğretmenin Günlüğü |
Baskı Sayısı |
:1.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:312 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:2.Hamur |
Boyut |
:135 X 195 |