O Güzel Atlar, çağdaş Amerikan edebiyatının en seçkin adlarından Cormac McCarthy´nin yerini sağlamlaştıran bir yapıt. Melville ve Faulkner gibi en büyük yazarlarla kıyaslanan yazar, bu romanda, on altı yaşındaki John Grady Cole´un Teksas ve Meksika´da geçen yaşam savaşını, doğal çevreyi coşkulu, ama şiirsel bir dille fon yaparak anlatıyor. Sığır yetiştiren bir aileden gelen John Grady´nin babası, İkinci Dünya Savaşı´ndan döndükten sonra tanınmayacak kadar değişir ve bir başka kasabaya yerleşir. Dedesi yeni ölmüştür. Annesinin tek isteğiyse Batı Teksas´tan uzaklara kaçmaktır. Böylece dağılan çiftlikten ayrılmak zorunda kalan John Grady bildiği, tek yaşam tarzının dışına itilmiş olur. Onun için tek kaçış yolu, bir arkadaşıyla birlikte Meksika´ya gitmektir. Bir yandan uçsuz bucaksız, vahşi bir güzelliğe sahip, öte yandan acımasızca uygar olan bu topraklarda, genç adam yitirilen inançların ve çekilen acıların verdiği bir olgunluk kazanır kısa sürede. Sevdiği saydığı her şeyin hızla yaklaşan bir geleceğin tozu dumanı arasında yok olup gittiğini görür. Çocukluğun, saf yürekliliğin ve bir dönem geçerli olan Amerikan yaşantısının sona erişinin öyküsünü, eleştirmenlere, `bu kitabın asıl kahramanı, yazarın olağanüstü dilidir´ dedirten bu roman, aynı zamanda yaşam savaşı vermenin de evrensel öyküsü.