Kadim şehirlerin keşfedilmeyi bekleyen gizli hazinelerini herkes bilemez. O gizli hazineler insanlar, mekanlar ; kimi zaman kuytu köşedeki ayakkabıcı, lokantacı veya meczup, kimi zaman şehre küsmüş bir yatırdır. Bunlar arkalarında engin hatıralar ile derin sırlar barındırır.
Niğde’nin sırlarını ortaya çıkarmak için ona hünerli bir elin değmesi gerekiyordu. O hünerli el ; Niğde’ye gönülden bağlı, onu dört elle sahiplenen ve Niğde’yi çok iyi bilen biri olmalı idi. O isim de tabii ki, Alper Göncü’dür.
Alper Göncü, bu kitabı bitmez tükenmez Niğde aşkı ile Niğde aşıklarına, en önemlisi de bir elçi vazifesiyle, geçmişten geleceğe bir mesaj olsun diye yazdı. Yusuf Yıldırım
Bir Şehirde yaşamanız,hatta orada doğmuş, güneşi ilk defa orada görmüş olmanız bile orayı tanıyor olmanıza yetmez. Şehir, onu gerçekten tanımayı, ülfet kurmayı gönlünüze koyup kapıdan öylece çıkmanızı bekler.
Alper Göncü, şehri ve şehirliyi bilen ve onun « künhuna » vakıf olan bir Niğdelidir. Düzgün bir eğitim geçmişi olduğu için sistemli araştırmayı ve düşünmeyi bilen bir kişidir. Şehrin, derinlemesine kültür arkeolojisini yaparken tespit ettiği birçok ayrıntı, şehri tam tarif eden ve her insanın farkına varamadığı, fakat insanı sarsan inceliklerdir.
Her şehrin mutlaka şehrengizi yazılmalıdır kanaatimizi, Niğde Şehrengizi güçlendirmiştir. Daha sonra Niğde’yi çalışacak olanlar için bu kitap harika bir fener, yol göstericidir.