Modern Avrupa´ya atfedilen değerlerin bir kısmı, hiç şüphesiz modern bilimle doğrudan ilişkilidir.
Avrupa´da bilhassa 17. yüzyılda yaşanan bilimsel gelişmelerin önemi ve bu dönemi öncekilerden
ayrıştıran bir Bilim Devrimi yaşandığı fikri genel hatlarıyla iyi bilinmektedir.

İtalyan tarihçi Paolo Rossi, bu gelişmeleri, Kopernik, Galileo ve Newton gibi dönemin başlıca
bilim adamlarının çalışmaları ve kişisel öyküleri üzerinden anlatıyor. Yazar, yeni astronomiyi,
mikroskopla yapılan keşifleri, fizik ve matematikte çığır açan fikirleri, zaman ve doğaya ilişkin
kavramların değişimini anlaşılır bir dille açıklıyor.

Modern Bilimin Doğuşu ayrıca bilimin kültürle ve felsefeyle olan yakın ilişkisini net bir şekilde
ortaya koyuyor. Bilimin oluştuğu kültürel ortamın belirleyiciliğini gösterirken, bilimin inanılageldiği gibi,
içerdiği kesin doğrularla, kültürel değerlerle ilişkili olmadığı düşüncesinin bir yanılsama olduğu da
belirtiyor. Newton gibi modern bilimin babası sayılan bir bilim adamının bile yaşamının büyük bölümünü bugün bilimsellikle hiçbir şekilde bağdaştırılamayacak araştırmalara adamış olması gibi örneklerle bilim
ve bilim tarihine ilişkin bilinmeyenleri okura aktarıyor.

Modern Bilimin Doğuşu, bilim tarihi ve modern bilimin kökenlerine ilgi duyanlar için okunması gereken
bir temel eser.