Kodamanlar, Haydutlar, Hirsizlar,
Çabuk Olun Koşun, Gelin, Ziyafet Sofrasina Kurulun,
Koşun Herkese Yer Var!
Yiyin Efendiler, Ömür Geçer Çabucak;
Bu Saf, Alik, Avanak, Bu El Koyduğunuz Halk,
Sizindir Kodamanlar!
Kurutun Kaynaklari, Hazineyi Boşaltin,
Yasalar Sizden Yana, Yiyin, Yalayip Yutun,
Tam Zamanidir Şimdi!
Kalmasin Tek Metelik, Çalin, Gülün, Oynayin
Köylüyü, Emekçiyi Bitine Kadar Soyun
Ve Bulun Neşenizi!
Çalin Gülün Oynayin…
(Victor Hugo)

Karl Marx’ın, Komünist Manifesto’da, tüm teorilerini ve mücadelesini bir cümlede özetleyen şu sözü beni çok etkilemiştir;
“Komünistlerin teorisi tek bir cümlede özetlenebilir; özel mülkiyetin lağvedilmesi.” Gerçekten de Marksizm’in tüm meselesi ve anlatmaya çalıştığı budur. Yeryüzünde adalet ve eşitliği yok eden, açgözlülüğün ve sömürünün önünü açan mülkiyet ve mülkiyetin çocuğu, dünyanın ve insanlığın baş belâsı kapitalizm… Marx’tan aldığım ilk ders budur. Kapitalizmle savaşmayan, ona karşı örgütlenemeyen tüm emekçi sınıfı ve halklar sömürülmeye ve köle olmaya mahkûmdurlar. Bu yüzden, aklımın erdiği andan itibaren Marksist ve devrimci oldum. Hayatımın büyük bir bölümü, kapitalizme, kapitalist yayılmacı emperyalizme ve kapitalistlerin uşakları olan içimizdeki işbirlikçi ve kukla uzantılarına karşı devrimci mücadele vererek geçti. Bu sebepten dolayı yazımı sırasında bazı kaynak kitap katkıları yaptığım bu eserin yayınlanmasını dört gözle ve heyecanla bekledim.