Biri büyük, biri küçük iki tepe üzerine kurulmuş olan kentin, kuruluş yılı bilinmiyor pek. Yarı yıkılmış durumda eski yapılar, su kemerleri, tiyatro ve cimnazyum, Aspendos’un parlak yıllarının izlerini taşıyarak, hâlâ ayakta durmaktadır.
Bu yıkık yapılardan tiyatroyu gösterip de “Bunu kim yapmış acaba?” derseniz, oradaki Balkız (Belkıs) Sarayı köylüleri size der ki “Nerden bilelim kimin yaptığını? Çok eskiden kalmış işte. Bir kral varmış, ondan kalmış...” diye anlatmaktadır Ali Püsküllüoğlu Aspendos’u.

Söylenceye göre MÖ 3000’li yıllarda Prenses Semiramida için yapılan Aspendos Tiyatrosu’nun da içinde yer aldığı bu topraklar, uzun yıllar Luvilerin yaşadığı topraklardır. Daha sonra bu topraklara başka topluluklar da gelip yerleşmiş ve Luvi adı yerini zamanla çok ırklı toplum anlamına gelen Pamfilya’ya bırakmıştır.
Semiramida’nın bir adı da Belkıs’dır. Balkız diyenler de vardır. Söylencelere göre şu anda Antalya iline bağlı Serik ilçesinin Belkıs köyünde bulunan bu yer, adını Semiramida’nın ikinci adı olan Belkıs’tan almıştır.