Kültürün dünyasında bireyin kesintisiz bir mutluluk havası teneffüs ettiği söylenemez. Birey, arzu özlem ve ihtiraslarını kendinden sıyırıp atmış değildir; o, olumlu veya olumsuz, duygusal ve akılcı tasarı ya da yönelimleriyle, kendi formunu arayan insandır. Kültürün dünyası, bu insana, sadece kendini gerçekleştirme imkânı ve ortamı sunar. Birey, kendi elleriyle bu dünyayı değiştirip daha da geliştirebilir veya kaos haline getirebilir. Kültürün dünyası için kesin olan şey, orada bir durak noktasının olmayışıdır.
20. yüzyılda kültür, bir kavga kavramı oldu. İdeolojilerin egemenlik çağında evrenselci ya da yerelci ideolojiler, hep kültür varlığı olarak toplumu hedefledi ve toplumsal yaşantının en temeldeki idesini, kültürü açık veya örtülü olarak, tezlerinin merkezine yerleştirdi. Günümüzde de küreselci ideoloji, dünya toplumlarının kültürel dokusuna gözünü dikmiştir. Kültür bugün, belki geçen yüzyıldan daha yoğun olarak bir kavga kavramı olmayı sürdürmektedir. Gerek teorik gerekse pratik zorunluluklardan dolayı, kültürü bilimsel yoldan olduğu kadar felsefî yoldan da kavramaya çalışmak gerekir. Bu eser işte bu çabaya bir katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9789758988594 |
Yayın Tarihi |
:2015-02-01 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Baskı Sayısı |
:2.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:320 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:2.Hamur |
Boyut |
:135 X 210 |