Türklerin zihin dünyasında iki bin yıldır uzak ufuklara dair arzular dolaştı. Ordular yüzyıllardır doğuda gün doğusuna, batıda gün
batısına, güneyde gün ortasına, kuzeyde gece ortasına doğru aktıkça bu arzular güçlü bir fetih ve önlenemez bir cihan hâkimiyeti
ülküsüne dönüştü. Tuna’nın nereden aktığını, Dinyeper’in nereye döküldüğünü bilenler doğudan batıya zapt edemeyecekleri
hiçbir ülkenin olmadığına inandılar. Yüzyıllar içinde uzak ufuklar yeni bir isim kazandı: Kızılelma. Bu defa süvariler kılıçları daima
kuşanılmış, atları daima eyerlenmiş halde hazır durdular; günü gelince “Kızılelma’ya dek gideriz!” diye yola çıktılar.
Gün olup devran döndü, uzak ufuklar bu defa Türkleri kendi kıskacına aldı. Kahraman akıncılar yorgun birer savaşçıya dönüşüp
anayurda doğru çekildiler. Kızılelma yavaş yavaş dillerden düştü, zihinlerden silindi, bulanıklaştı. Yine de Türkler bu sihirli kelimeyi
unutmadılar. Zamanın getirdiği bulanıklığın arasında “Kızılelma ne idi?” diye sordular önce. Sis perdesi aralanınca uzak ufuklara
yeniden bakmaya başladılar ve Kızılelma’nın hayalden öte bir ülkü olduğunu hatırladılar.
Şimdilerde şu soru bütün gücüyle yeniden gündemde: “Kızılelma neresidir?”
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9786258260670 |
Yayın Tarihi |
:2023-09-01 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Orjinal Adı |
:Kızıl Elma ;Türk Cihan Hakimiyeti Ülküsü |
Baskı Sayısı |
:1.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:200 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:Kitap Kağıdı |
Boyut |
:135 X 210 |