Bütün kuşları kafese kapatabilirsiniz ama bazılarını orada tutamazsınız.
Rüya, dünyanın çeşitli ülkelerine yayılmış geniş ailesinin bir araya geldiği kalabalık doğum günü partisinin ardından gelişen olaylar sonucunda büyük büyükannesi Alexandranın hayatıyla ilgili bir roman yazmaya karar verir.
Yirminci yüzyılın başlarında soylu bir Macar ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Alexandra, ikiz kız kardeşi Magda ve ağabeyi Károlyla birlikte harika bir çocukluk geçirir. Ne var ki Birinci Dünya Savaşının patlak vermesi ve babalarının cepheden bir daha geri dönmemesiyle büyük bir yıkım yaşarlar. Ama akıp giden zaman tüm yaraları sarar ve üç kardeş, yürüdükleri yolda kendi hayatlarına devam ederler. Kardeşlerin evden uzaklaşmasıyla kendisini yalnız hisseden Alexandra, deliler gibi âşık olduğu nişanlısı Rudinin bir türlü evlenmeye yanaşmaması yüzünden ani bir karar alır ve Osmanlının son sadrazamlarından birinin torunu olan Aziz Beyin evlenme teklifini kabul ederek İstanbula taşınır. Artık onu yabancı bir ülkede bilmediği bir hayat beklemektedir.
Göründüğünden çok farklı bir karakteri olan Azizin aşırı kıskançlığından bunalan Alexandra, özgürlüğünün kısıtlanmasına dayanamayarak Budapeşteye dönmeye karar verir. Fakat İkinci Dünya Savaşı başlamış ve İstanbulda kapana kısılıp kalmıştır. Önce bebeğinin sonra da kız kardeşi Magdanın ölümüyle de dünyası tamamen kararır. Alexandra için artık intihardan başka bir çıkış yolu gözükmemektedir.