Ciltlerce kitaplar yazılmıştı laiklik konusunda. Ama bunların büyük çoğunluğu sahih değildi, savunulabilir değildi, ulusal yani Atatürk laikliğine uygun değildi. Sahih olmak için farklı bakış açılarına nesnel ve kuşkulu yaklaşıp ciddi çözümlemeler yapmak, savunulabilir olmak için din düşmanlığı etmeden laikliği anlayıp anlatmak, ulusal ve Atatürkçe olmak içinse, kendi gök kubbemizin en yücesinden bakmak gerekiyordu.
Yücelerden ve bir kartal gözü edinerek... En görülmezi göreceksin ve gözünden hiçbir şey kaçmayacak... Öyle yaptık, Dede Korkutun demesiyle Kadir ulu Tanrıya yakın uçan, cümle kuşlar sultanı kartal kuşunun gözüyle baktık Atatürk laikliğine. Kartal gözüyle laiklik adı buradan geliyor işte.
Böyle diyor Cazim Gürbüz bu kitabın önsözünde. Önsözden sonsöze dek neler olduğu da merak edilir elbet. İşte o merakı gidermeye ilişkin, tadımlık ipuçları:
-Her din yalnızca ona inananlar için gereklidir, buna karşın laiklik tüm insanlar için kaçınılmazdır
-Tanımlanamadığı söylenen laikliğin gerçek tanımı
-Din ve devlet, din ve dünya işleri tartışmaları
-Din ve dünya işleri, İslama göre de ayrılabilir, ayrılmıştır da
-İslam, akılcılık, laiklik, İmamı Âzam, İmam Matûridî ve Atatürk
-Birey laik olmaz, devlet laik olur söylemi ve laikçilik
-Laiklik, Sekülerizm değildir, benzetilemez bile.
-Din istismarı, dinin siyasallaşması ve İslam Devleti ütopyası
-Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılsın mı? Laik devlette böyle bir kurum olur mu?
-Egemenlik (Hakimiyet) kavramı ve laiklik
-Tutarlı laikler, İslamiyeti iyi bilenler arasından çıkar
-Laisizm bizzat Müslümanlığın da kurtuluş dâvâsı idi, öğretemedik
-Türk Cumhuriyetleri de Atatürk laikliğine sarıldı, Orta Asyaya Diyanet modeli önerisi.
-Laik olmadan milliyetçi olmak mümkün mü?
-AB ve ABDnin Atatürk ve laiklik düşmanlığı
-AB Anayasasını kabul edersen, laiklik işte o zaman elden gidecek.