20’li yılların başında Devrim’in ondaki cevheri fark ederek dalında uzmanlaşması için Avrupa’ya eğitime gönderdiği bir ismin başardıkları üzerinden anlatacağız. Ayrıca bu çalışma, henüz Cumhuriyet’in ilk yıllarında kadronun genç bir eğitimcisinin 30’lu yıllar ile birlikte aldığı görev ile hem Türk eğimine hem de Türk Devrimi’ne damgasını nasıl vurduğunu ve Devrim’in 40’lı yıllardaki yönünün doğru tayin edilmesinde oynadığı rolü anlatacağız. Bir başka deyişle; Türk Devrimi’nin ilerici, devrimci kalıtına sahip çıkarak Devrimi tamamlama görevini yükümlenmiş bir aydının, hayatına ışık tutmaya çalışacağız. Aynı zamanda bu çalışmanın bir gayesi de Anadolu’da yaşamış büyük bir eğitimcinin, entelektüel anlamda hakkını vermek olacak. Bu eser, hayatı boyunca çok çalışmış ve önemli görevlerin altından kalkmış; yalnız kendi isteği ile geri planda kalmış, saklanmış bir devrimciye övgüdür. Bu devrimcinin hayatına ışık tutmak için fikirsel öncülüğünü yaptığı ve Türk Devrimi’ne damgasına vuran bir eğitim kurumunun tarihinden yola çıkacağız.
O halde şimdi dünyanın en önemli pedagoji ansiklopedisinin geniş yer ayırma gereği hissettiği, dönemin büyük eğitimcisi İsmail Hakkı Tonguç’u tanıyalım.