İslâmiyet, VII. yüzyıl ortalarında İranlılar tarafından kabul edildikten sonra İran topraklarında hızla yayıldı;
gerçek bilginlerini ve destekçilerini de bu topraklarda buldu. Aynı dönemlerde yerel edebiyatlar doğal
gelişimlerini sürdürürken, yerel lehçeler de Arapçanın yoğun etkisinde köklü bir değişime uğradı. Bu lehçeler
arasında hızla gelişerek alabildiğine yaygın bir edebiyatın dili olmayı başaran, bağımsız bir dil halini alan Fârsî-
yi Derî: Yeni Farsça günümüze kadar İran'ın resmi, siyasi ve edebî dili olarak varlığını sürdürdü. VIII. yüzyılın
sonlarına doğru başlayan ve her geçen gün etkisini artıran birtakım siyasal, askeri ve edebi gelişmelerin de
desteğiyle özellikle doğu İran'da Arapçanın nüfuzu azalmaya; ulusal dil Yeni Farsçanın yıldızı parlamaya
başladı. Araplardan ülkelerinin önemli bölümünü geri alan ve kendi yönetimlerini oluşturan Saffari ve Samani
hanedanları Farsça söyleyen şairleri teşvik ettiler. Fars edebiyatının alabildiğine hızla gelişim ve yükseliş sürecine
girdiği bu dönemde, Yeni Fars şiirinin öncüleri, yaşadıkları çağa damga vuran büyük söz ustaları ortaya çıktı.
Abbâs-i Mervezî, Hanzala-yi Badğisî, Şehîd-i Belhî, Rûdekî-yi Semerkandî, Ebû Şekûr-i Belhî, Dakikî-yi Tusî,
Moncîk-i Tirmizî, Kisaî-yi Mervezî... bu dönemlerin önde gelen şairlerinden sadece birkaçıdır. İslam sonrası ilk
üç yüzyılın edebi gelişmelerine yer veren İran Edebiyatı (İslâmiyetten Gaznenilere) Arap egemenliği altındaki
İran Edebiyatı, Tahiriler, Saffariler ve Samaniler dönemi edebiyatlarını konu almakta, Yeni Farsçanın egemen
olduğu coğrafyalarda Fars Edebiyatının izlerini sürmektedir.
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9786057768834 |
Yayın Tarihi |
:2021-11-24 |
Baskı Sayısı |
:1.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:632 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:Kitap kağıdı |
Boyut |
:135 X 215 |