İlkçağ felsefesi, her şeyden önce doğaya yöneliktir. Doğada gözlemlenen değişim olgusunu
tartışarak zenginleşir ve somut varlığın açıklamaları olarak iki doruğa yükselir. Doruklardan
biri MÖ 5 yüzyılın son yarısında Demokritos tarafından ortaya atılan atomculuk, öbürü de
ondan yaklaşık bir yüzyıl sonra geliştirilen Aristoteles felsefesidir. Bu kitabın önde gelen
amacı, İlkçağ doğa felsefesinin yalın açıklamalarla başlayıp göz kamaştıran bir hızla iki, üç
yüzyıl içinde böyle bir kuramsal düzeye ulaşmasını, bir felsefi etkileşim süreci olarak
betimlemek ve bu olgunun ürünlerinin yakın çağ düşüncesiyle olan kimi ilişkilerini saptamak.
Kitapta kuramları tanıtan açıklamalar, filozofların kendi önermeleriyle iç içe örülerek
sunuluyor.
"İlkçağ düşüncesinin kısa sayılabilecek bir sürede neler başarabildiği hayret uyandırıcıdır. Bu
kitap, konusunu kimi varlıkbilim sorunları çevresinde sınırlayan bir İlkçağ felsefesi tarihi. Bu
dönemi her yönüyle ve kapsamlı bir biçimde betimlemek yerine, çağın odaktaki tartışmasına
eğildim. Değişim olgusuna ilişkin bu tartışmanın felsefenin ilk üç yüz yılı içinde fiziksel
varlığın doğasına ilişkin kavrayışı ne büyük bir derinliğe götürebildiğini betimlemeye çalıştım.
Bunu daha yakın çağlarla ilişkiler de kurarak, eleştirel bir biçimde irdelemeyi amaçladım."
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9786257030199 |
Yayın Tarihi |
:2020-09-15 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Orjinal Adı |
:İlkçağ'da Doğa Felsefeleri |
Baskı Sayısı |
:1.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:302 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:Kitap Kağıdı |
Boyut |
:135 X 210 |