Her eserin yazıldığı dönemin sosyal, siyasi, tarihî, dinî, ekonomik, edebî, kültürel vd. özelliklerini bünyesinde bulundurduğu muhakkaktır. Dolayısıyla edebiyat tarihimize kazandırılacak her eser kendi döneminin pek çok özelliğini de gözler önüne serecektir. Hamide Süeda'nın aynı yıl, 1927, basılan üç eseri, neşrediliş sırasıyla Aşk Mektupları, Sevgili Mektupları ve Asri Kadın Mektupları çalışmamızda ele alınmıştır. Adlarından da anlaşıldığı üzere her üç kitap, mektuplar etrafında/ mektuplarla şekillenmiştir. Roman, hikâye gibi bir edebî eserde teknik unsur olarak faydalanılan mektup vasıtasıyla kahramanlar arasında vuku bulan olay, durum vb. okuyucuya aktarılabilir. Bunun dışında sadece mektuplar üzerinden olay örgüsünün oluşturulduğu edebî eserlerde kahramanlar söylemek istediklerini içlerinden geldiği gibi naklettiği için anlatıcı/yazar, varlığını yok denecek kadar az hissettirir ya da hiç hissettirmez. Böylece genişleyen kinaye mesafesi ile okurdaki gerçeklik duygusu artar. Mezkûr eserlerden Aşk Mektupları, yukarıda bahsettiğimiz tarzda yani edebî nevilerden hikâye formunda kaleme alınmıştır. Sevgili Mektupları ve Asri Kadın Mektupları edebî eser hüviyetinde değildirler; nisan, evlilik, doğum, bayram tebrikleri, izdivaç teklifleri, ilan-ı aşklar vd. konularda yazılan özel mektup örneklerini havi öğretici metin niteliğindedir.