İlim, evreni ve evren içindeki her şeyi en başta kendimizi anlama veya anlamlandırma eylemimizdir nereden gelip nereye gidiyoruz; işte bütün mesele budur. Hacettepe Üniversitesi’nde Türkoloji çalışmalarını başlatan ve Hacettepe Halkbilimi Ekolünü kuran hocamız Prof. Dr. Şükrü Elçin derslerinde, hocası ve Türkbilim araştırmalarının ülkemizdeki kurucu babası Prof. Mehmet Fuad Köprülü’nün İlmi nesiller tamamlar sözünü sık sık tekrar ederdi. Bu sözle bir yanıyla disiplinimizin nerede ne zaman başladığı anlatılırken diğer yanıyla da şu anda nerede ve nasıl bir anlayış ve yapılanış içinde bulunduğumuz eleştirel olarak ortaya konulur ve geleceğe yönelik olarak hesaplamalar, planlamalar, yönlendirmeler yöntem ve yorumun esas alacağı kuramsal çerçeveler tartışılabilirdi. Merhum Köprülü, bütün Türk Halkbilimi öğrencilerinden (çalışanlarından) az veya çok ama bir yönü ve yanıyla mutlaka “özgün” bir katkıyı onun ifadesiyle “kum tanesi”ni, alanımıza kazandırarak birbiri ardınca gelen ve birbirini tamamlayan nesiller olarak mensup bulunduğumuz bilimsel disiplini ya da ilmi, daha derin, olgun, kapsayıcı ve bütüncül bir hale getirerek milletimize ve insanlığa hizmet edebileceğimizi çağrıştırmaktadır..