Komiser Kostas Haritos Atina’da mütevazı bir evlilik sürdürüyor, Selanik’te üniversite okuyan kızını çok özlüyor ve boş zamanlarında sadece sözlük okumayı tercih ediyordu. Televizyondan hiç hoşlanmayan huysuz ve geçimsiz bir adamdı. Ona göre karısı, kızı evden taşındığından beri, her gün saatlerce ekran karşısında oturmakta, pembe diziler, haberler izlemekte ve tepkisizleşmekteydi. Özellikle de Gece Bülteni’nde muhabir olan Janna Karajorgi’ye hiçbir zaman tahammül edememişti, ona göre kibirli biriydi ve her basın toplantısında onunla dalga geçiyordu. Oysa şimdi Janna ölmüştü, öldürülmüştü ve Haritos’un davayı üstlenmesi gerekiyordu. Zekâyı eğitimle kıyaslayan ve değersiz romanları edebiyatla bir tutan Yunanistan’da skandal haberler sorgulanmıyordu. Janna da skandal haberleriyle ün salmıştı. Onun ifşaatlarından kim korkuyordu?

“Yunanistan hakkında başka hiçbir yerde, suç romanlarında olduğu kadar çok şey öğrenemezsiniz.”

–Berner Zeitung



“Markaris’in Komiser Kostas Haritos’u kült statüsüne ulaşmış bir karakterdir.”

–Welt am Sonntag

“Edebiyat, nadiren Petros Markaris’in suç romanlarında olduğu kadar güncelliğin rüzgârına yakın seyreder.”

–Westfalenpost