Yaşamda var olduktan sonra, var olmadığımız süreçte dahil birçok soruya yanıt aramaktayız. Bu sorular sadece ayaklarımızın bastığı alan ya da oturduğumuz alan ile sınırlı olmayıp gittikçe büyüyen bir yarıçap ile uzar gider. Küre şeklindeki bir evrenin herhangi bir yerinde eğer yaşıyorsak ve cansız maddelerle en az bir ortamı paylaşıyorsak yanıt bulunması istenilen sorulara ilaveler gelmektedir. Ana Evren ve Paralel Evrenler mantığında değerlendirme yapılmak istenirse çeşit çeşit ve içerikleri birbirleriyle hiç örtüşmeyen hatta farklı boyutların ve kavramların olduğu evrenler olasıdır. Eğer burada sonsuzluğu bir döngü olarak kabul edersek yanılırız çünkü döngünün var olduğu sınırın hem içi hem de dışı vardır. İçi için kesin yanıtlar üretilebilir ancak dışı için sonsuz soru, sonsuz yanıt, sonsuz bölge ve sonsuz ilerleyiş vardır. Bu durumda da “soru evreni” ve “yanıt evreni” kavramları söz konusu olmaktadır. Her ikisi sadece sayısal ya da sayısal olmayan karakterlerle dolu olmayıp, bunların tamamını kapsayacak kadar karmaşık olabilir. Bir çift canlı gözü bunları herhangi bir şekilde görür ardından da sorular ve yanıtlar oluşur. Bu çalışmamda kendimce bilinenlerin dışında farklı yaklaşımlarla değişik sorulara değişik yanıtlar bulmaya çalıştım. (Hem canlı hem de cansız nesneler bazında olmak üzere.)