Yazın konuları ve türleri oldukça çeşitli olan Charles Kingsley, en büyük itinasını ise tutkusu olan tarih ve siyaset eserlerinde göstermektedir. Henüz taze biçimde Fransız Devrimi’ne tanıklık etmiş bir topluma ve kıtaya doğan Kingsley, çağının sosyal vaziyeti hakkında, bulunduğu koşullara bizzat şahit olduğu için, oldukça detaycı, incelikle işlenmiş bir eser ortaya çıkarmıştır. Eski Rejim’in yaldız kaplamalı soylularının sahte parıltısı ardındaki despot hükümdarlığın ve Fransız avam sınıfının gördüğü insanlık dışı muameleyi tümüyle adilane şekilde ele alan Kingsley, Kıta Avrupası’nda ve özellikle Fransa’daki asilzadelerin riyakarlığının nasıl Fransız İhtilali’nin en büyük sebeplerinden biri haline geldiğini gözler önüne sermektedir. Yazar, güçlü tasvirleriyle okuyucuyu hiç deneyimlemedikleri on sekizinci yüzyıla götürmekte ve devrin reformları ile yeni filizlenmekte olan bütün kurum, cemiyet ve zümreleriyle tanıştırmakta ve her grubu özenle betimlemektedir. Fransız aristokrasisinden, Britanya emekçi sınıfına, Orta Çağ Avrupası’ndan, ilk Mason localarının kuruluşuna kadar, on yedi ve on sekizinci yüzyıllarda Avrupa’da yaşanmış sosyokültürel ve siyasi şartları türlü alıntılar ve mitolojik misaller göstererek yazar Charles Kingsley, bu eserini Batı Toplumlarının tarihi hakkındaki bilgi dağarcığını genişletmek isteyen meraklı okurlara ideal bir opsiyon olarak sunuyor.