Tarihçilerimiz, bugüne kadar o hanı hep sakladılar; adını anmaktan özenle kaçındılar. Pek çok adı vardı:
Esirciler Hanı, Esir Hanı, Esir Pazarı, Avrat Pazarı, Kadın Pazarı...
Devlet-i Âliyye'yi (Osmanlı Devleti) yönetenlerin; o yöneticilere eş olanların çok büyük bölümü de
insanların bir at, bir inek gibi pazarlandığı o insan pazarından satın alınıyordu.
Sultan III. Selim'in Yeniçeri ordusunu lağvedip Nizam-ı Cedid'i kurmaya çalıştığı; Eski-yeni çatışmasının
şiddetlendiği bir süreçte işte bu pazara, Laz esirciler Gürcistan'dan bir kız getirirler. Selim Han'a karşı büyük
bir ayaklanma yavaş yavaş başkaldırırken, Osmanlı toprakları için için kaynarken; kuloğlu Bektaş bu Gürcü
kıza âşık olur.
Şimdi hep birlikte 230 sene öncesinin İstanbul'unun sokaklarına girebilir, Miskinler Tekkesi'nde cüzamlıları
görebilir; Baba Cafer Zindanı'nda gezinebilir; civelekleri, şıkırdımları, çengileri izleyebilir; entrikalara
parmak ısırabiliriz.
Saray-ı Hümayun'dan başlayıp Harem-i Hümayun'a girer, gördüklerimiz karşısında afallarız.,
Tarihsel gerçeklere uygun ve trajik öyküler eşliğinde, Esirciler Hanı'nda; bir Gürcü cariye ile kuloğlu
Bektaş'ın öyküsü... Geçmişimizin bir filmi gibi...
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9786257062701 |
Yayın Tarihi |
:2023-06-19 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Orjinal Adı |
:Esirgeciler Hanı |
Baskı Sayısı |
:3.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:422 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:Kitap Kağıdı |
Boyut |
:135 X 195 |