Cumhuriyet sonrasında Türkiye, şehir planlaması çevrelerinde Ankara'nın başkent
olması gibi yankılar uyandıran kararlarını ünlü yabancı plancılar eliyle uyguluyordu.
1950'lere ulaşıldığında Türk plancıları uluslararası yarışmaları kazanıyor,
ülkelerinin şehir planlamasına el koyuyorlardı. Ama bu planlarda daha çok mimarî
ağırlık kazanıyordu. Oysa İkinci Dünya Savaşı sonrasında Türkiye hızlı bir
şehirleşme sürecine girmişti, böyle mimarî kaygılarla hazırlanan planlar şehirlerin
düzensiz gelişmesine hakim olamıyordu. Şehir olgusu yalnız mekânsal olarak değil
tüm sosyal ve ekonomik içeriği ile kavranmalıydı. İşte bu dönem daha çok batı
ülkelerinde şehir planlama eğitimi gören yeni plancılar Türkiye'ye döndüler ve şehir
planlamanın sosyal içerik kazanması kavgasını verdiler. Sayıları azdı. Türkiye'nin
şehirleşmesini yönlendiremeseler bile birçok kişinin şehirleşme konularına sosyal
içeriği ile eğilmesine neden olan havayı yarattılar ve çevreyi doğurdular. İşte bu
çevre içinde eğitimlerini daha çok Türkiye içinde gören, uygulamayla sıkıca ilişkileri
olan daha genç bir kuşak yetişti. Bu kitabın yazarları işte bu kuşaktan. Ülkenin
şehirleşmesine ve planlamasına kendi deneyleri açısından bakarak, yeni bir senteze
ulaşma arayışı içindeler. Çok hızlı bir değişim sergileyen şehircilik dinamiklerine
Dolmuşlu, Gecekondulu, İşportalı Şehir kitabının tarihsel izdüşümü etrafından
bakmayı denemek şehircilik tarihinin bir özetini kavramak için önemli bir fırsat
olacaktır.
Devamı
Format |
:Kitap |
Barkod |
:9786056892783 |
Yayın Tarihi |
:2020-10-06 |
Yayın Dili |
:Türkçe |
Baskı Sayısı |
:2.Baskı |
Sayfa Sayısı |
:448 |
Kapak |
:Karton |
Kağıt |
:Kitap kağıdı |
Boyut |
:140 X 210 |