Tarih, geçmişi öğrenip istikbale emin adımlarla yürümek için okunur ve öğrenilir. Eğer, geçmişimizi öğrenmemiz, geleceğimize ışık tutmuyorsa onu öğrenmek cahil insanların yapacağı, kendini avutmaktan öteye geçmeyen lüzumsuz bilgilerden ibaret kalır.

Milletimiz, doğulusuyla, batılısıyla, güneylisiyle, kuzeylisiyle tek vücut olmuş, imkanlar yok dememiş, çare üretmesini bilmiştir. Evindeki tası büküp matara yapmış, paslı demiri süngü diye beline takmış, herkesin müdafaadan ümidini kestiği anda taarruza geçmiş, dinine, namusuna, mukaddes değerlerine göz dikenlere haddini bildirmiştir.

Tarihin her sayfasında olduğu gibi bizi birbirimize kırdırmak, büyük devlet olmamızı engellemek için uğraşanların mevcudiyetini bir an dahi olsa hatırımızdan çıkarmamamız gerekir.

Çanakkale savaşı devam etmektedir. Darül Fünun müderrislerinden İsmail Hakkı Bey, Çanakkale Savaşlarının sona ermesinden sonra Çanakkale savaşlarının bitmeyip devam ettiğini şu ifadelerle belirtir:

Çanakkale müdafaası yapılmış ve kazanılmıştır. Lakin vazife yalnız askerler ve kumandanlar için bitmiştir. Bizim için bitmemiş, hatta başlamamıştır bile. Herkes bilsin ki burada kanlarını akıtanlar, hep bu tarih, bu namus ve fazilet için öldüler. Onların kan borcunu ödemek lazımdır.

İşte bizi bekleyen büyük vazife!..