Oyunla ilgili literatür incelendiğinde bilgisayar oyunlarının daha çok olumsuz yönlerine ağırlık verildiği görülmektedir. Bu oyunlar, gerçekten böyle olumsuz bir tabiata mı sahiptir, yoksa modern insanın kaygıları, duruma böyle bakılmasına mı neden olmaktadır? Dışarıdan gözleme sahip pek çok perspektif, belli tespit ve yorumlar yaparken oyuncuların öznel yaklaşım ve yorumları, bu perspektiflerle ne derece uyuşmaktadır? Oyuncularla toplumun diğer bireyleri arasında, oyuna yüklenen anlam farklılıkları nelerdir? Oyuncular toplumun zihinsel kabulünde olduğu gibi asosyal, bağımlı, gündelik hayatlarında başarısız kimlikler ve tipolojiler midir? Video oyunları, oyuncunun gerçek yaşamını ve bu yaşamdaki bazı meselelere yaklaşımını nasıl etkilemektedir? Oyuncunun gerçek yaşamının, oyun dünyasına akması nasıl gerçekleşir? Oyun ve oyuncu dünyasında din hangi konumdadır? Elinizdeki
bu kitap, bu ve bunun gibi sorulara cevap bulmak için “Bilgisayar Oyuncularının Kimlik Din ve Gündelik Hayat” üçgeninde kendilerini nasıl anlamlandırdıkları ve konumlandırdıkları meselesini incelemiştir. Sonuçta, toplumun bu olguya yaklaşımı ile oyuncuların
yaklaşımı arasında dikkat çeken farklılıklar ortaya çıkmıştır. Bu farklılıkların neler olduğunu görme arzusu ve bilinci, şu andan itibaren okur konumundaki öznenin iradesi ve seçimine bağlıdır…