O, yani çocuk dünyaya geldi ve Leo korkutmaya başladı: Görevinden ayrılırsan, çocuğu bakımevine veririm. Ama anne, sonunda görevini bırakmak zorunda kaldı. Uygun koşullarda belediye memurlarına verilmekte olan çorba, artık verilmiyordu. Karaborsa diye bir şey de kalmamıştı. Kimsenin çorba peşinde koştuğu yoktu. Yeni bir para sürülmüştü ortaya ve dükkânlarda, bir zamanlar karaborsada bile bulunmayan şeyler belirmişti. Anne, ağlıyordu sık sık. O, küçücüktü; adını, annenin adı olan Wilma koymuşlardı. Anne, bir fırıncının yanında yeni bir iş bulana kadar Leonun kızgınlığı sürdü.
Olay ellili yılların başında, Rhein Irmağı kıyılarında bir kentte geçer. Anlatılanlar, beş ayrı kişinin bilinç düzeyinden yansıtılır; bu beş kişinin de düşünce ve davranışlarını belirleyen olgu aynıdır: Kadınların kocaları, çocukların da babaları savaşta ölmüştür; bu insanlar artık yaşamlarını koruyucusuz sürdürmek zorundadırlar. Yazar, savaş sonrası için tipik sayılabilecek bu konumdan temellenen aksaklıkları değişik toplumsal kesimlerden gelen iki aile ve bu ailelerdeki değişik yaşta insanlar aracılığıyla betimler.

Devamı
Format :Kitap
Barkod :9789750748899
Yayın Tarihi :2021-05-06
Yayın Dili :Türkçe
Orjinal Adı :Babasız Evler
Baskı Sayısı :3.Baskı
Sayfa Sayısı :376
Kapak :Karton
Kağıt :Kitap Kağıdı
Boyut :125 X 195
Emeği Geçenler :
Yazar   : Heinrich Böll
Çevirmen   : Ahmet Cemal
Yazarın Diğer Eserleri
İlgili Eserler