21. yüzyıl Amerika’sı seküler olduğu iddiasını dünya kamuoyuna sunarken, aslında beyaz Hristiyan milliyetçiliğinin teolojik devlet tasavvuru tarih boyunca sürdürülen teopolitik stratejilerden ayrı düşünülmemelidir. Bu kitap, ABD’de siyahların ötekileştirilmesinin yol açtığı siyasi duruşun uluslararası ilişkilerde Batılı/beyaz sayılmayan toplumların ırksallaştırılmaları yoluyla küresel yansımalarını Beyaz Irkçılığı Araştırmaları alanının genel çerçevesi dikkate alınarak incelemektedir. Aynı zamanda ABD’nin siyasi beyaz irade beyanının araçsallaştırdığı beyaz kimlik tanımı, beyaz (Hristiyan) milliyetçiliği ve ulusal güvenlik kavramlarının değerler manzumesi halinde siyasallaştırılarak militer bir dış politikayla dünyaya dayatıldığı gerçeğini ortaya koymaktadır. Günümüzde beyaz üstünlükçü teopolitiği şekillendiren beyaz Hristiyan toplum yapısının merkezinde “beyazlık dini” yer almakta olup, ırkçı beyaz Hristiyan gruplar aslında beyaz üstünlüğünü bir din olarak görmektedir.
Elinizdeki kitap, Türkiye’de Batı taklitçilerinin neden beyaz üstünlükçü söylemi kullanmayı normalleştirdiğini anlamak açısından bir katkı sağlarken, aynı zamanda da neden Batılı/beyaz ya da özellikle Amerikalı beyaz kimliğine vekâleten kimlik performansında bulunduklarını ve Türkiye’nin meselelerine dair Batı’nın ırkçı paradigmalarını dayattıklarını da çözümleme imkânı verecektir.