Size şimdi, belki de inanmayacağınız bir hikâye anlatacağım. Ben o zamanlar 17 yaşındaydım ve sık sık ovanın ortasında, meteor düşmüş gibi çukur bir girişi olan yeraltı mağarasına giderdim. Girişinde güvercinler, biraz daha derinde yarasalar uçuşurdu. Yakıcı güneşin altında tarlada çalışmaktan bunaldığım zamanlar serinlemek için bu masalsı yere inerdim. Girdiğim geçit karanlığın içine doğru daralır, bir yeraltı nehrine ulaşırdı. Ben de çarıklarımı çıkarır, paçalarımı sıvar, sarkıtlara bakarak ay ...