"Sen burada bekle, ben lazım gelenlere haber verir
ve yine gelirim!' dedim. Evden dışarı fırladım. Biraz
daha yükselen ayın yarı aydınlattığı sokaklarda
bütün kuvvetimle koşuyordum. Gözlerimden süzülen
yaşlar rüzgârın yüzüme savurduğu tozlarla karışarak
çamur oluyor ve yanaklarımda donuyordu. Ben,
içimde dayanılmaz bir acı ile ve önüme çıkacak
bütün insanları yakalarından tutup oraya götürmek
arzusuyla, artık uyumaya hazırlanan şehrin ortasına doğru koşuyo ...