Yaşama sağlıklı bir gelişim potansiyeliyle başlasak da, doğduğumuz andan itibaren her birimize ailemiz ve çevremiz tarafından inançlar yüklenir. Nasıl davranmamız, neye inanıp neye inanmamamız gerektiği söylenir. Bu durum kalıp düşüncelerimizin yani “patern”lerimizin oluşmasına yol açar. Bu da kişiliğimizi, ilişkilerimizi, duygularımızı ve en önemlisi hayatımızı belirlemeye başlar. Duygusal ihtiyaçlarımız nedeniyle oluşturduğumuz paternler, kendi gerçek özümüze yabancılaşmamıza neden olur. Kendi ...