1980’li yılların ortalarıydı. Nüfusun çoğunluğunu oluşturan orta ve alt gelirli ailelerin yaşadığı tıkışık İstanbul mahallelerinden birinde yaşıyorlardı. Birbirlerine yaslanmış, birçoğu yaşlı ve ahşap, 3 ya da 4 katlı, bazısı cumbalı evlerdeki tekdüze yaşamlarının dışında bir hayatı da sokakta buluyorlardı. İsmiyle müsemma Uzun Hafız Sokağı’ydı bu sokak. Bir ucunda Marmara Denizi’nin doğu sahilini gören bir yokuş, diğer ucunda ilk istasyon olan Haydarpaşa Tren Gar’ından kalkan trenlerin geçtiği ...