Yirminci yüzyılın ilk yarısı özel bir zaman dilimiydi. Batı dünyası reformlarla biçimlenen ‘idari devlet’le tanışırken, doğu dünyası sosyalist devrimlerle ve ulusal kurtuluş savaşlarıyla yükselmişti. Bu farklı yolların tümünde devlet yapılarına, ‘rasyonalizasyon’ diye adlandırılan bir reform yoluyla biçim verilmişti. Rasyonalizasyon, siyasal kadroların yanı sıra akademisyenlerin ama daha çok araştırmacı bürokrasinin uğraştığı bir konuydu. Bu kitap, 1900-1950 yılları arasında devlet yönetimine ye ...