Genelde edebiyatın, özelde şiirin felsefeyle ilişkisinin kadim zamanlara dayandığı bilinmektedir. Bu ilişki, düşünce alanında meydana gelen paradig-ma değişimlerinin şair personasını ve şiirin içeriğini nasıl dönüştürdüğünü gözlemlemeyi mümkün kılar. 17. yüzyılda Batı’da başlayan modernleşme, düşüncenin ve toplumsal yaşamın köklü değişimlere uğrayacağı bir dönemin başlatıcısı olmuştur. Aydınlanma ile bu süreç gelişerek din ya da Tanrı mer-kezli toplumsal yapıyı akıl merkezli hâle getirmiştir. Ba ...