Türkiyedeki politik sistemde aranan bütünlüğü, soyut (ve muktedir, yönetici, yönlendirici) bir varlık olarak değil; tarihsel, düşünsel ve eylemsel boyutları öne çıkan çok yüzlü bir yapı olarak ele almak gerekmektedir. Bütün bu sahayı, tüm karmaşasına rağmen büyük bir basitleştirme ile özne-nesne, istikrar-değişim, yapı-aktör, devlet-toplum, yerel-küresel, tekilcilik-çoğulculuk, dâhil etme-hariçte bırakma, özgülleşme-eklemlenme, metinsellik-söylemsellik ve/veya kurucu paradigma-parçalayıcı paradi ...