“Anneciğim boğulduğumu görmüyor musun? Elbette aşkım, elbette seni görebiliyorum, sana yardım etmeye geliyorum, panikleme, sevgilim, aşkım, anneciğin sana yardım edecek, anneciğin senin boğulmana izin vermeyecek! Ama kimden yardım isteyebilirdi, onu kim dinlerdi? Hiç kimse; sesi sanki gölgelerle dolu bir mahzende kapana kısılmış gibi yankı yapıyordu, yanıt veren bir hayal yoktu, karanlıklardan gelip onun elini tutacak sıcak ve tanıdık bir arkadaş, ona her şeyin iyi olduğunu söyleyecek, bunun sad ...