Aradan kırk, elli yıl geçmiştir. Şimdi, onları tutan eller toprağa karıştı. Hatta o necefler dağlmış, kehrübarlar yanmış ve mercanlar parçalanmıştır. Fakat hala onları birer birer şekilleriyle, renkleriyle, kokulariyle, ellerime yayılmış vücutlarıyla o kadar canlı duyuyorum ki, kalbime baksanız onların gölgesini orada görürsünüz sanıyorum. Ve hala daha herbirinin doksandokuz tanesine karışmış o neş'eler, ümitler ve duaları o kadar canlı hatırlıyorum ki, hayatın hakikati karşısında duyduğum öfkey ...