Bu kitap ne tamamlanmış ne de her şeyi yansıtan bir araştırma sunar. Tartışılan üç yazarın külliyatlarında film oldukça dengesiz oran ve yoğunluklarda bir dikkate mazhar olmuştur. Yalnızca Kracauer’in dopdolu bir film tarihi bilgisine sahip düzenli bir sinema izleyicisi olduğunu söyleyerek hakkını teslim etmek gerek. Benjamin’in modernitenin kesişen kavşaklarını teorize etme çabası içinde sinema merkezî bir rol işgal etmesine rağmen, muhtemelen hakkında yazdığı Sovyet filmleri, Chaplin filmleri ...