Yaşamım kendime anlattıkça gerçek hale gelecek güzel bir masal. Simone de Beauvoir ilkgençliğinden itibaren kendisini tepeden tırnağa duyuran gerekliliği dile getiriyordu: Varolmak ve yazmak. 1908de doğan Beauvoir, burjuva çevresine rağmen, kendi kuşağından bir kadın için ender rastlanacak türden bir bağımsızlığa kavuşur. Felsefe agregasyonunu almış genç bir kızken, Jean-Paul Sartre ile, ancak filozofun ölümünün noktalayacağı bir hayat arkadaşlığı kurar. Tutku dolu ve sert Beauvoir, bir kadın ol ...