Hem Anasta, hem de Dimitri sıcak bir karşılama bekliyorlardı, ama bu kadarını beklemiyorlardı. İkisi de gözyaşları içinde yere çömeldiler. Hem ağlıyorlar, hem de avuçladıkları toprağı öpüyorlardı. Sonra bir çığlıktır daha duyuldu. Elindeki değneğine tutunarak ağır gövdesini taşımaya çalışan Fatma kapı önünde ağlaşan konuklarını görünce âdeta yeniyetme bir kız gibi değneğini bir tarafa fırlatıp kendini Anasta’nın boynuna atmıştı. Sonra da yeniden üç kişi ağlamaya devam ettiler. Sonunda Mehmet ve ...